Examples of using "Tuolla" in a sentence and their turkish translations:
O orada oynuyor.
Tom orada.
Çalıştığım yer bu.
Orada!
- Orada bekle.
- Wait over there.
Orada bekleyebilirsin.
Balığı o tabak üzerinde servis edin.
Bakın, orada bir el arabası var.
Bakın, orada, aşağıda! Dana!
Bakın, kartal orada!
Helikopter orada.
Bakın, bir tarantula.
Deniz feneri var.
Orada biri var mı?
Arabam orada.
Senin koltuğun orada.
Ofisim orada.
Bir çocuk var.
Çeşme orada.
Orada bekliyor olacağım.
- Sami o motosiklete biniyordu.
- Sami o motosikleti kullanıyordu.
- Sami o motosikleti sürüyordu.
Orada, aşağıda! Dana!
Bu kesinlikle o, hadi çabuk!
Bakın, oradaki hayvan izlerini görebilirsiniz.
Yani batının şu tarafta, kanyon yarığının arkasında
- Böyle konuşma.
- Öyle konuşma.
Oradaki o nedir?
Orada büyük bir bina duruyor.
Orada köşedeki kim?
Orada duran kız kimdir?
Oradaki o adam kim?
Tom'un ne kadar süredir orada oturduğunu merak ediyorum.
Oradakinin ne olduğunu bilmek istiyorum.
Bu tarafta, kayalıklara doğru mu?
Orada ayakta duran kız Mary'dir.
Bana o şekilde bakma.
Beni öyle korkutma!
Benimle bu şekilde konuşma.
O kamera bana ait.
Oradaki şu insanlar Fransızca konuşuyorlar.
- O adam kötü bir üne sahiptir.
- O adamın kötü bir şöhreti var.
Beni öyle korkutma!
O köpeğin kısa bir kuyruğu var.
Orada kim duruyor.
O çirkin adamın güzel bir karısı var.
Bir ayak izi var.
Şu adamın çok iyi bir binası var.
Şu anda iki şüpheli var.
Sanırım orada biri var.
Evet, bakın. Takip cihazı, Dana'nın... ...hâlâ o tarafta olduğunu gösteriyor.
Şu bir madene benziyor. Gidip oraya da bir bakalım.
Bir araba geçiyor. Onu kaçırmak istemem!
Yoksa bu yönde mi? Solda, kanyon yarığının olduğu yönde mi?
"Evin nerede?" "Orada"
Öyle davranacaksan ben gidiyorum.
Çok uzun zamandır öyle kahkaha atmamıştım.
Oradaki koalaya bak.
Bir giriş daha varmış gibi görünüyor. Yılan içeriye muhtemelen böyle girdi.
Orada duran o kadın şimdiye kadar gördüğüm en güzel kadın.
Hiç kimsenin sana böyle davranmaya hakkı yok.
Tom'un onunla neyi kastetmiş olduğunu merak ediyorum.
Tom'un böyle davrandığını hiç görmedim.
Tom şimdi orada.
O adamın silahı olduğunu sandım, o yüzden onu vurdum.
Burnunu öyle sümkürme.
Onunla ne demek istediğimi anladın mı?
Bana öyle demeyi keser misin?
Oradaki çocuk onun erkek kardeşidir.
Bu hayvanlar şunlardan daha iyidir.
Benimle asla böyle konuşulmadı.
Oradaki şu adam ya Tom ya da ona çok benzeyen biri.
Aşağıda parlayan bir şey görüyorum. Sorun şu ki helikopter buraya inemez.
Tom Mary ve John ile orada.