Examples of using "Huomasivat" in a sentence and their turkish translations:
Herkes fark etti.
- Onlar onu fark etti.
- Onu fark ettiler.
Onların fark ettiğini düşünüyor musun?
Onlar ailelerinin birbirini sevmediğini bulmuşlardı.
Onlar ailelerinin geçinmediğini öğrendiler.
Onlar kasabaya taşındıklarında arkadaş edinmeyi kolay buldular.
Tom ve Mary birdenbire yalnız olmadıklarını fark ettiler.