Examples of using "Yhtäkkiä" in a sentence and their turkish translations:
Birdenbire,
Aniden yağmur yağmaya başladı.
Ve sonra aniden…
Aniden bütün ışıklar söndü.
Aniden bir feryat duydum.
Aniden ışıklar söndü.
Bizim tren aniden durdu.
Fiyatlar aniden düştü.
Aniden bir çığlık duydum.
Tom aniden öldü.
Istakozların bir anda resiften fırladığını görüyorsunuz.
O, aniden konuyu değiştirdi.
Birdenbire yangın alarmı çalmaya başladı.
Aniden, konuşmayı durdurdular.
Tom birden kahkahayı patlattı.
Aniden Tom ağlamaya başladı.
O birden ünlü oldu.
Tom aniden gülümsemeyi durdurdu.
Otobüs caddenin ortasında aniden durdu.
Birdenbire kör olsan ne yaparsın?
Birdenbire, yüzeye doğru uzandı.
Kapı girişinde aniden bir adam göründü.
Birden onun aklına iyi bir fikir geldi.
Tom aniden çok acıkmıştı.
Aniden sisin içinden bir gemi çıktı.
Bir tekne aniden sisten dışarı çıktı.
Işıklar aniden söndü ve karanlık oldu.
Ve yağ bir anda çözünür ve suya karışır.
Birden tekrar fotoğraf ve film çekmek için enerjim olduğunu fark ettim.
Tomi zengin oldu ve aniden birçok arkadaşı oldu.
O aniden bilincini kaybetti.
Tom ve Mary birdenbire yalnız olmadıklarını fark ettiler.
Birdenbire ayağa kalktı, çok solgundu ve gözlerinde tuhaf bir ışık vardı.
Hava az önce harikaydı. Şimdi nasıl aniden yağmur yağıyor?
Asya'nın hayatta kalan birkaç büyük maymunundan biri, birden Scourfield ve rehberine dal fırlatmaya başladı.
John ayağını frene koydu ve biz aniden durduk.
Burada olduğunu sanıyordum ama buraya gelince de daha uzakta gibi görünüyor.