Examples of using "Saada" in a sentence and their turkish translations:
Biz her gün hava durumu bültenini alabiliriz.
Para iadesi alabilir miyim?
Bir yastık alabilir miyim?
Numaranı alabilir miyim?
Tom'u ikna etmek zordu.
Neden bilmen gerekiyor?
Tom part-time iş almak istiyor.
Biraz yardım çağırmalıyız.
Tamam, onu buraya sokmaya çalışacağız.
İşe yararsa onu bunun içine sokmaya çalışacağız.
Bunu temizlemem gerek.
- Nerede bir taksiye binebilirim?
- Nerede taksi bulabilirim?
Nerede harita alabilirim?
Onu parasız alabilirsiniz.
Tom öğrenmek istiyordu.
Tom'u güldürmeye çalışalım.
Resmi geri alabilir miyim?
Şunlardan birisini almak ister misin?
Öğrenmemi istiyor musun?
Buna sahip olman gerekir.
Her şeye sahip olamazsın.
Biraz uyumaya çalışıyorum.
İkisini alamazsın.
Yeni arkadaşlar edinmek istiyorum.
Biraz dinlenmen gerekiyor.
Tatlımı benimle paylaşmak ister misin?
Bir çift peynirli sandviç alabilir miyim?
Yardım almayı gerekli buldum.
Adınızı alabilir miyim, lütfen?
Onu bir şekilde dışarı çıkartmaya çalışacağız.
Av indirmek için en iyi şansı.
Pekâlâ, demek bu geyik boynuzlarından sıvı çıkarmaya çalışmamı istiyorsunuz?
Bir dilim pasta almak zorundasın.
Mesele paranın nasıl toplanacağı.
Tom pürüzsüz bir cilde sahip olmak istiyor.
Ben sadece Tom'un dikkatini çekmek istedim.
Tom'a dinletmelisin.
Sebebini bilmeliyim.
Bilerek beni şaşırtmaya mı çalışıyorsun?
Gerçeği bilmem gerekiyor.
Tom'u ikna etmeliyim.
- Tom arkadaş edinmekte zorluk çekiyordu.
- Tom arkadaş bulmakta sıkıntı yaşadı.
Seni nasıl ikna edebilirim?
Sebebini bilmek istiyordum.
Bu kart ile seyahat çekleri alabilir miyim?
Bir Samsung Galaxy almaya gerçekten ihtiyacım var.
Mike rahatsız edilmemesini rica etti.
Yarın ondan haber alabileceksin.
Bir bardak süt alabilir miyim, lütfen?
Bir bardak bira alabilir miyim, lütfen?
Ben biraz daha kahve alabilir miyim?
Biraz daha çay alabilir miyim?
Tom parasının karşılığını almak istedi.
Boş yere onun düşüncesini değiştirmeye çalıştık.
Halatı yüksekteki dalların üzerine atmayı denemeliyim.
Vahşi yaşam size bir besin fırsatı sunarsa onu değerlendirirsiniz!
Deniz minarelerini çiğ yerseniz, bakteri kapma riskiniz vardır.
ve yılanı yakalamayı deneyeceğim. Tamam.
Bundan mı sıvı çıkarmayı deneyelim, altınfıçı kaktüsünden mi?
Bu dikenlerin size batmasını istemezsiniz.
İyi bir arabulucu anlaşmanın sorunsuz geçmesini sağlayabilir.
Ben gerçekten birine vurmalıyım.
- Bir miktar taze soğuk süt alabilir miyim?
- Biraz soğuk taze süt alabilir miyim?
Tom'a biraz yardım almak için çalışayım.
İstiyorsan ona sahip olabilirsin.
Tom'un yeni işi hakkında bilmek istiyorum.
Tom bazı yeni arkadaşlar edinmek istiyordu.
Tom'u bize yardım ettirmelisin.
Ben evlenmek istiyorum ve çocuk sahibi olmak istiyorum.
Biraz para alabileceğimiz bir mekan biliyorum.
Araba için yeni bir egzoz borusu almam zorundayım.
Bilgisayarını bir süre kullanabilip kullanamayacağımı merak ediyordum.
- Evlenmek ve çocuk sahibi olmak ister misin?
- Evlenmek ve çocuk sahibi olmak ister misiniz?
Tom Mary'nin telefon numarasını bilmek istiyordu.
Senin hakkında biraz daha bilmek istiyorum, Tom.
Tom'un bavulunu açtırmada sorunu vardı.
Tom işleri çabucak yaptırmak istedi.
Dün gece uyumakta sorun yaşadım.
Pekâlâ, kendimize daha iyi bir yemek bulmak için bu leşi kullanmanın yolunu bulmalıyız.
Hâlâ o çıngıraklı yılanı yakalayabileceğinizi düşünüyorsanız
Her bir dişi 100'ün üzerinde yavru doğurabilir.
Bu ipi karşıya atıp onu bir yarığa sıkıştırmayı deneyeceğiz.
Hemen çıkıp yardım çağırmanız gerekir.
Soğuk sabahlarda arabanın yola çıkması zor.
Burada ne olduğunu bilmek istiyorum.
Tom'u durdurmanın tek yolu bu.
Tom'un o elması almasına izin veremeyiz.
Tom'un neden Mary'ye vurduğunu öğrenmek istiyorum.
Alabileceğimiz tüm yardıma ihtiyacımız var.
Bir kahve alabilir miyim?
Faturayı alabilir miyim, lütfen?
Tom'a ne olduğunu bulmalıyım.
ve yine de, hala bunun düz olduğunu söylemek imkansız.
Tom'a ne olduğunu bilmem gerekiyor.
Onu ikna etmeye çalışarak zamanını boşa harcıyorsun.