Translation of "Weekends" in Turkish

0.006 sec.

Examples of using "Weekends" in a sentence and their turkish translations:

I like long weekends.

Ben uzun hafta sonlarından hoşlanıyorum.

Weekends are very busy.

Hafta sonları çok yoğundur.

I'm off on weekends.

Hafta sonlarında izinliyim.

- I often go yachting on weekends.
- I often go sailing on weekends.

Ben hafta sonları sık sık yelkenliyle gezerim.

Marina read magazines on weekends.

Marina hafta sonları dergi okur.

He plays golf on weekends.

O hafta sonlarında golf oynar.

I love three-day weekends.

Üç günlük hafta sonlarını seviyorum.

I never work on weekends.

Hafta sonları asla çalışmam.

I never work during weekends.

Ben hafta sonlarında asla çalışmam.

I only drink on weekends.

Sadece hafta sonlarında içki içerim.

I don't work on weekends.

Ben hafta sonları çalışmam.

Reservations are suggested on weekends.

Rezervasyonlar hafta sonları önerilmektedir.

I like three day weekends.

Ben üç günlük hafta sonlarını severim.

I often go yachting on weekends.

Hafta sonlarında sık sık yatçılığa giderim.

Where do you spend your weekends?

Hafta sonlarını nerede geçiriyorsunuz?

She plays hockey on the weekends.

O hafta sonları hokey oynuyor.

Tom often goes fishing on weekends.

Tom hafta sonlarında sık sık balığa gider.

Mr. Sato practices archery on weekends.

Bay Sato hafta sonlarında okçuluk çalışması yapar.

Kate stays in Izu on weekends.

Kate hafta sonları Izu'da kalır.

We often spend the weekends together.

Hafta sonlarını sık sık birlikte geçiririz.

I rarely get out on weekends.

Zengin olmak zorunda değilsiniz, daha ziyade, bağımsız olmanız gerekmektedir.

I don't like working on weekends.

Hafta sonlarında çalışmayı sevmiyorum.

I don't usually work on weekends.

Genellikle hafta sonları çalışmıyorum.

Tom stays at home on weekends.

Tom hafta sonları evde kalır.

Tom stays in Boston on weekends.

Tom hafta sonları Boston'da kalır.

I don't often have weekends off.

Hafta sonları genellikle tatil yapmam.

I don't have many weekends off.

Çok hafta sonu tatilim yok.

I seldom go out on weekends.

Hafta sonları nadiren dışarı çıkarım.

I take courses on the weekends.

Haftasonları kursa gidiyorum.

I usually ride my bike on weekends.

Hafta sonlarında genellikle bisikletime binerim.

How do you usually spend your weekends?

Genellikle hafta sonlarını nasıl geçirirsiniz?

I like to sleep-in on weekends.

Hafta sonlarında uykudan geç kalkmayı severim.

We look after Tom's cat at weekends.

Biz hafta sonları Tom'un kedisine bakarız.

Tom does all the cooking on weekends.

Tom hafta sonları tüm yemek pişirme işini yapar.

Tom works as a bartender on weekends.

Tom hafta sonlarında bir barmen olarak çalışır.

He works out every day except weekends.

- Hafta sonları hariç her gün spor yapar.
- Hafta sonları hariç her gün antrenman yapar.
- Hafta sonları hariç her gün idman yapar.

We only see each other on weekends.

Biz birbirlerimizi sadece hafta sonları görüyoruz.

We go to the country on weekends.

Biz hafta sonları kırlara gideriz.

What do you usually do on weekends?

Hafta sonlarında genellikle ne yaparsınız?

It gets very crowded here on weekends.

Hafta sonlarında burası çok kalabalık oluyor.

Jimmy often comes to see me on weekends.

Jimmy genellikle hafta sonları beni görmeye geliyor.

My mother bakes bread and cookies on weekends.

Annem hafta sonları ekmek ve kurabiye pişirir.

We spend the weekends in our country house.

Hafta sonlarını kır evimizde geçiriyoruz.

On weekends, I get up later than usual.

- Hafta sonlarında normalden daha geç kalkarım.
- Hafta sonlarında her zamankinden daha geç kalkarım.

I wonder what happens around here on weekends.

Hafta sonlarına buralarda ne olduğunu merak ediyorum.

We used to visit each other on weekends.

Hafta sonlarında birbirimizi ziyaret ederdik.

What do you like to do on weekends?

Hafta sonlarında ne yapmayı seversin?

Tom often comes to see me on weekends.

Tom hafta sonlarında sık sık beni görmeye gelir.

What's your favorite thing to do on weekends?

Hafta sonlarında yapmak için en sevdiğin şey nedir?

I work at the supermarket on the weekends.

Hafta sonları süpermarkette çalışırım.

Tom often hangs out with Mary on weekends.

Tom Mary ile çoğunlukla hafta sonlarında takılır.

I frequently go fishing with Tom on weekends.

Sık sık hafta sonları Tom ile balık tutmaya giderim.

Tom likes to go fishing on the weekends.

Tom hafta sonları balığa gitmekten hoşlanır.

How late do you stay out on weekends?

Hafta sonları ne kadar geç saatlere kadar dışarıda kalırsın?

We usually wake up late on the weekends.

- Hafta sonu genellikle geç uyanıyoruz.
- Hafta sonları genelde geç kalkarız.

She goes to the cram school on weekends.

Hafta sonları dershaneye gidiyor.

I told you not to call me on weekends.

Hafta sonları beni aramamanı söyledim.

Nothing seems to happen around here except on weekends.

Hafta sonları hariç, burada hiçbir şey olmaz gibi gözüküyor.

Tom likes to stay at home alone on weekends.

Tom hafta sonlarında evde yalnız kalmayı seviyor.

What sort of things do you do on weekends?

Hafta sonlarında ne tür şeyler yaparsınız?

Tom went duck hunting a couple of weekends ago.

Tom birkaç hafta sonu önce ördek avına çıktı.

Tom and I only see each other on weekends.

Tom ve ben sadece hafta sonlarında birbirimizi görürüz.

Our grandparents would come to see us on the weekends.

Bizim büyük ebeveynlerimiz hafta sonlarında bizi görmeye gelirlerdi.

On weekends, many people work instead of having a rest.

Hafta sonlarında birçok kişi dinlenme yerine çalışır.

I hate to be alone at home on the weekends.

Hafta sonları evde yalnız olmaktan nefret ediyorum.

You can't park in front of my house on weekends.

Hafta sonlarında evimin önünde park edemezsin.

I don't like the idea of working on the weekends.

Hafta sonları çalışma düşüncesinden hoşlanmıyorum.

During the weekends, she does housekeeping as a second job.

Hafta sonlarında o, ikinci bir iş olarak otel temizlik ve bakımı yapar.

Tom likes to stay home and read books on weekends.

Tom hafta sonlarında kitap okumak için evde kalmaktan hoşlanır.

Tom doesn't even let his daughter go out on weekends.

Tom kızının hafta sonlarında dışarı çıkmasına bile izin vermiyor.

Robert used to help his father in the store on weekends.

Robert hafta sonlarında dükkânda babasına yardım ederdi.

Where can I find a pharmacy that's open on the weekends?

Hafta sonlarında açık olan bir eczaneyi nerede bulabilirim?

Do you prefer going out or staying at home on weekends?

Hafta sonları dışarı çıkmayı mı yoksa evde kalmayı mı tercih edersin?

Tom often spends his weekends in his cabin in the woods.

Tom sık sık hafta sonlarını ormanda kulübesinde geçirir.

I didn't know Tom's parents let him stay out late on weekends.

Tom'un ebeveynlerinin Tom'a hafta sonlarında geç saatlere kadar dışarıda kalmasına izin verdiklerini bilmiyordum.

They used to go for a drive to Nagoya Port on weekends.

Hafta sonları arabayla Nagoya Limanı'na giderlerdi.

Would I only work on weekends if I could? Of course, I would.

Mümkün olsa sadece hafta sonlarında çalışabilir miyim? Elbette, çalışırım.

- We used to visit each other on weekends.
- We used to visit each other on the weekend.

Hafta sonunda birbirimizi ziyaret ederdik.

It's not safe in the city centre after midnight on weekends because of all the drunks roaming the streets.

Hafta sonları gece yarısından sonra şehir merkezi güvenli değildir, çünkü bütün sarhoşlar sokaklarda dolaşırlar.