Examples of using "Waterfall" in a sentence and their turkish translations:
Şu şelaleye bak!
O şelale muhteşem görünüyor.
Orada güzel bir şelale gördüm.
Şelaleden aşağı inmenin en güvenli yolu ne?
Köprünün yukarısında bir şelale var.
Birçok turist şelaleyi görmek için geliyor.
Vadi şelalenin sesini yansıtıyor.
O, bu dağ silsilesinde tek şelaledir.
Şelalenin altında çıplak duran bir adam gördüm.
Tom ve Mary şelâlenin yanında piknik yaptı.
Tom bir şelaleye yakın bir kamarada yaşıyor.
"Şimdi beni duyabiliyor musun?" "Hayır, seni duyamıyorum! Yakında bir şelale var."