Examples of using "Wasn’t" in a sentence and their turkish translations:
Fakat Fabius'un stratejisi o zamanlar Roma'da çok meşhur değildi.
İkinci olarak, devalüasyon Asya'nın ucuz maaşlarına karşı çözüm değildi.
Yani... Hiçbir şeyin hayranı olmadı kendisi dışında, gerçekten.
Kurtulmayı ummuyordu, hiç ümidi olmadığını biliyordu.
Bu yeterli değilse, yerel mevzuatın bir kısmı Şeriat Hükümleri'ne dayalı.
Bu gözaltı kamplarından serbest bırakılan Uygurlar, olanları açıklamalarına kadar,
Ama hep böyle değildi. Hatta eskiken kadınların çok büyük cepleri vardı.
Tarihteki en başarılı ağır metal şarkıcılarından biri olması yetmez gibi,
Mavi kotların modada normalleşmesi 30 yıl kadar sürdü ve kadın ceplerinin
[piyanist] Tommy Flanagan Giant Steps akorlarını gördüğü vakit, sadece akorları değil,