Translation of "Solution" in Turkish

- There is no solution.
- There's no solution.

Hiçbir çözüm yok.

- This is the solution.
- Here's the solution.

İşte çözüm.

- I have a solution.
- I have the solution.

Benim bir çözümüm var.

- There isn't any solution.
- There is no solution.

- Hiç çözüm yok.
- Hiçbir çözüm yok.

- I found a solution!
- I found a solution.

Bir çözüm buldum!

What's your solution?

Çözümün nedir?

What's the solution?

Çözüm nedir?

Find a solution.

Bir çözüm bul.

- There is only one solution.
- There's only one solution.

Sadece bir çözüm var.

- Did you find a solution?
- Have you found a solution?

Bir çözüm buldunuz mu?

- It's not a permanent solution.
- It isn't a permanent solution.

Bu kalıcı bir çözüm değil.

- It is not the best solution.
- This is not the best solution.
- This isn't the best solution.

Bu en iyi çözüm değil.

What is the solution?

Çözüm ne?

So what's the solution?

Peki çözüm ne?

Jump to a solution,

çözüme atlıyoruz

Please find the solution.

Lütfen çözümü bulun.

It's an excellent solution.

Bu mükemmel bir çözüm.

People want a solution.

İnsanlar çözüm istiyor.

She suggested a solution.

O bir çözüm önerdi.

There is one solution.

Tek bir çözüm var.

Let's find another solution.

Başka bir çözüm bulalım.

I found a solution!

Bir çözüm buldum!

The solution was obvious.

Çözüm açıktı.

There's an easy solution.

Kolay bir çözüm var.

I know the solution.

Ben çözümü biliyorum.

We want a solution.

Biz bir çözüm istiyoruz.

There is no solution.

Hiçbir çözüm yok.

This is the solution.

Çözüm budur.

Show us the solution.

Bize çözümü göster.

That's not a solution.

Bu bir çözüm değil.

There's no other solution.

Başka çözüm yok.

Is there another solution?

Başka bir çözüm var mı?

Which solution is best?

Hangi çözüm en iyidir?

Tom suggested a solution.

Tom bir çözüm önerdi.

Please share your solution.

Lütfen çözümünüzü paylaşın.

The solution is simple.

Çözüm basittir.

No solution is perfect.

Hiçbir çözüm mükemmel değildir.

We need another solution.

Başka bir çözüme ihtiyacımız var.

What's the best solution?

- En iyi çözüm ne?
- En iyi çözüm nedir?

- This is not the best solution.
- This isn't the best solution.

Bu en iyi çözüm değil.

- We have to find a solution.
- We must find a solution.

Bir çözüm bulmak zorundayız.

- We haven't found a solution yet.
- We haven't yet found a solution.

Henüz bir çözüm bulmadık.

- I need to find a solution.
- I have to find a solution.

Bir çözüm bulmalıyım.

This is a simple solution.

Bu basit bir çözüm.

The solution starts with reforms.

Çözüm reformlarla başlıyor.

They are seeking a solution.

Bir çözüm arıyorlar.

Surgery is the best solution.

Ameliyat en iyi çözümdür.

Every problem has a solution.

- Her problemin bir çözümü vardır.
- Her sorunun bir çözümü vardır.

Fighting is not a solution.

Kavga etmek çözüm değil.

Tom has found a solution.

Tom bir çözüm buldu.

May I suggest another solution?

Başka bir çözüm önerebilir miyim?

Have you found a solution?

Bir çözüm buldun mu?

We have an elegant solution.

Şahane bir çözümüm var.

The solution was quite simple.

Çözüm oldukça kolaydı.

Friends always find a solution.

Arkadaşlar her zaman bir çözüm buluyor.

I may have a solution.

Bir çözümüm olabilir.

I might have a solution.

Bir çözüm bulabilirim.

That's the solution, isn't it?

Çözüm bu, değil mi?

She thought of a solution.

O bir çözüm düşündü.

There is an elegant solution.

Zarif bir çözüm var.

Can you suggest another solution?

Başka bir çözüm önerebilir misin?

Do you have a solution?

Bir çözümün var mı?

It's only a temporary solution.

Bu sadece geçici bir çözümdür.

That's not really a solution.

Bu gerçekten bir çözüm değil.

We don't have a solution.

Bizim bir çözümümüz yok.

What would your solution be?

Senin çözümün ne olurdu?

The fundamental solution is overlooked.

Temel çözüm atlanmaktadır.

I have a simple solution.

Benim basit bir çözümüm var.

Is there really a solution?

Gerçekten bir çözüm var mı?

I guess that's the solution.

Sanırım çözüm odur.

We're close to a solution.

Bir çözüme yakınız.

Has a solution been found?

Bir çözüm bulundu mu?

A solution must be found.

Bir çözüm bulunmalı.

Which is the best solution?

En iyi çözüm hangisi?

Tom has a possible solution.

Tom'un olası bir çözümü var.

There must be a solution.

Bir çözüm olmalı.

Is there some other solution?

Başka bir çözüm var mı?

This is an innovative solution.

Bu yenilikçi bir çözüm.

Which solution is the best?

Hangi çözüm en iyisidir?

I don't have a solution.

Benim bir çözümüm yok.

Tom has suggested a solution.

Tom bir çözüm önerdi.

This is the obvious solution.

Bu açık çözümdür.

The solution here is complex.

Buradaki çözüm karmaşıktır.

What's the solution to this?

Bunun çözümü ne?

Tom's solution was no better.

Tom'un çözümü daha iyi değildi.

I see no easy solution.

Kolay bir çözüm görmüyorum.

Is that the only solution?

O tek çözüm mü?

Could that be the solution?

O çözüm olabilir mi?

Layla only sees one solution.

Leyla sadece tek çözüm görüyor.

I have a possible solution.

Olası bir çözümüm var.

Sami offered Layla a solution.

- Sami, Leyla'ya bir çözüm teklif etti.
- Sami, Leyla'ya bir çözüm önerdi.

We want a peaceful solution.

Barışçıl bir çözüm istiyoruz.