Examples of using "Valuables" in a sentence and their turkish translations:
Sadece Tom'un değerli eşyaları alındı.
bakın değerli eşyalarınıda görüyorsunuz
Değerli eşyalarınızı kasaya koyun.
- Arabanda değerli eşyalar bırakma.
- Arabanızda değerli eşya bırakmayın.
- Aracınızda değerli eşyalarınızı bırakmayın.
- Değerli eşyalarını aracında bırakma.
- Değerli eşyalarınızı aracınızda bırakmayınız.
- Değerli eşyalarınızı aracınızda bırakmayın.
Bu kasa değerli eşyaları saklamak içindir.
Ben değerli eşyalarımı kurtarmak istiyorum.
üstelik değerli eşyaları ile beraber gömülüyor
Değerli şeyler bankanın korumasındadır.
Değerli eşyalarımı bana geri verebilir misin?
Tom değerli eşyalarını bir kasaya koydu.
Tom değerli eşyalarını yatak odasında tuttu
Bazı değerli eşyalarımı kontrol etmek istiyorum.
Benim için eşyalarıma göz kulak olur musun lütfen?
Lütfen resepsiyonda değerli eşyalarınızı kontrol edin.
Fadıl tüm değerli eşyalar için Leyla'nın cesedini aradı.
- Değerli şeylerini güvenli bir yerde muhafaza etmelisin.
- Değerli eşyalarını güvenli bir yerde saklamalısın.
Güvenlik için kadın, değerli şeylerini bankada sakladı.
Tom'un değerli eşyalarını nereye sakladığını bilen tek kişi benim.
Ceketimin para veya başka şeyler saklayabileceğim gizli bir cebi var.
Büyük miktarlarda değerli malzeme, erzak ve sığır elde edildi.
Uygun olan bir çelik kasaya değerli eşyalarımı koymak istiyorum.