Examples of using "Thunderstorm" in a sentence and their turkish translations:
Siyah bulutlar gelen gök gürültülü fırtınayı bildirdi.
Fırtına bir sürü yıldırım üretti.
Fırtına daha ne kadar sürecek?
Uçak tropikal bir fırtınaya girdi.
Sağanak yağmur nedeniyle maç durduruldu.
Sağanak dün posta dağıtımını geciktirdi.
Uzaktaki uğursuz bir fırtına hız ve güç kazanıyordu.
Atlar gergin ki bu gece sağanak olabilir.
Havai fişek gösterisi fırtına nedeniyle 30 dakika sonra askıya alındı.
Gök gürültülü havada ağaç altında durma.