Examples of using "Tropical" in a sentence and their turkish translations:
Tom tropikal balık tutar.
Tukanlar tropik kuşlardır.
- O ada tropikal bir iklime sahiptir.
- O adanın tropikal bir iklimi vardır.
Uçak tropikal bir fırtınaya girdi.
Hangi tür tropikal içecekleriniz var?
Tropik yağmur ormanları oksijen üretir karbondioksit tüketir.
Bu tropik bir fırtınadır. Yakında sona erecek.
Dünyadaki türlerinin yarısı tropikal yağmur ormanlarında yaşıyor.
Amazon ormanı dünyanın en büyük tropikal ormanıdır.
Tropik bir adada tatil yapmak istiyorum.
Tik ağacı mobilya yapmada kullanılan koyu bir ahşaptır.
Bu tür bitki sadece tropik bölgelerde yetişir.
Her gün binlerce hektar tropikal yağmur ormanı kaybediliyor.
Brezilya'yı ziyaret ettiğimizde bir tropikal yağmur ormanını gezdik.
Tom ve Mary, ekim ayında bir tropikal plajda evlendiler.
Her yıl, tropikal yağmur ormanlarından 27.000.000 dönüm imha edilir.
Belki bir tropik ağaç türü olan gutta percha'yı hiç duymamışsınızdır.
Kim Filipinler'i ziyaret etmek istiyor? Böyle bir tropik cennet!
Bu tropik adanın palmiye ağaçları ile kaplı güzel beyaz kumlu plajları var.
Çok çeşitli bitkiler ve hayvanlar tropikal yağmur ormanlarında yaşıyor.
Tropikal yağmur ormanları hemen hemen her zaman sıcak ve nemli olan ekvator yakınında yer alırlar.
Tom yatak odasındaki akvaryumda yüzen tropik balıklara bakarak oturdu.
Dünyadaki tropikal yağmur ormanları, gezegende yaşamın ekolojik zincirine kritik bağlantılıdır.
Şistozomiazis milyonlarca insanı etkileyen ve ağır sakatlıklara ve hatta ölüme yol açabilen tropikal bir hastalıktır.
- Ekvatora yakın dar bir bölgede bulunan tropikal yağmur ormanları o kadar hızlı yok oluyor ki 2000 yılına kadar % 80'i yok olabilir.
- Ekvatora yakın dar bir bölgede bulunan,tropik yağmur ormanları o kadar hızlı yok oluyorlar ki 2000 yılına kadar onların yüzde sekseni gitmiş olabilir.