Translation of "Tensions" in Turkish

0.008 sec.

Examples of using "Tensions" in a sentence and their turkish translations:

Tensions were increasing.

Gerginlikler artıyordu.

Racial tensions remained high.

Irkçı gerilimler yüksek kaldı.

Tensions rising between India and Pakistan over Kashmir.

Hindistan ve Pakistan arasında ki Keşmir gerginliği ateşleniyor.

In 1959, Cold War tensions eased a little.

1959'da, Soğuk Savaş gerginliği biraz azaldı.

Tensions between the US and Russia are growing.

ABD ve Rusya arasındaki gerginlikler büyüyor.

Dan and Linda had a discussion about racial tensions.

Dan ve Linda, ırksal gerilimler hakkında bir tartışma yaptı.

The tensions between the two countries are growing rapidly.

İki ülke arasındaki gerilim hızla büyüyor.

Tensions are starting to simmer between Sami and Layla.

Sami ve Leyla arasındaki gerginlik yatışmaya başlıyor.

Tensions between the USA and Russia are on the rise.

ABD ve Rusya arasındaki gerginlikler yükselişte.

And I see myself in my youth, now gone. And my partner is my refuge from tensions, and vice versa.

gençlik yıllarımdaki hâlime bakıyorum, ki çoktan geçti gitti. Gerilimler karşısında hayat arkadaşıma sığınıyorum. O da bana sığınıyor.