Examples of using "Remained" in a sentence and their turkish translations:
O sessiz kaldı.
Sessiz kaldım.
Tom kuşkulu kaldı.
O sessiz kaldı.
Tom sessiz kaldı.
Herkes oturmuş kaldı.
Herkes sakin kaldı.
Biz sessiz kaldık.
Tom sessiz kaldı.
Herkes ayakta kaldı.
Tom sakin kaldı.
Tom hareketsiz kaldı.
Tom şaşkın kaldı.
Tom ayakta kaldı.
Tom sabırlı kaldı.
Tom iyimser kaldı.
Tom dışarıda kaldı.
Jefferson sakin kaldı.
Biz arkadaş kaldık.
Ben sessiz kaldım.
Ben arkada kaldım.
Ben oturmuş kaldım.
Ben ayakta kaldım.
Sessiz kaldılar.
Orada bir şey kalmadı.
Tom harika kaldı.
taktik içgüdüsü mükemmel kalmaya devam etti.
Bizim dostluğumuz güçlü kaldı.
Kapı kapalı kaldı.
Bayan sessiz kaldı.
Çocuk sessiz kaldı.
İki sorun çözümsüz kaldı.
Onlar orada oturmaya devam ettiler.
O her zaman fakir kaldı.
Onun arabası kilitli kaldı.
Hava yağmurlu kaldı.
İki koltuk boş kaldı.
Onlar iyi arkadaş kaldı.
Rüzgar sakin kaldı.
Tom tamamen sakin kaldı.
Yolcular sakin kaldılar.
Askerler sessiz kaldılar.
Son derece tatminsiz kaldım.
- Tom tamamen hareketsiz kaldı.
- Tom tamamen sessiz kaldı.
Onlar Tennessee'de kaldılar.
Irkçı gerilimler yüksek kaldı.
Sessiz kaldım.
Tom her zaman fakir kaldı.
Soruşturma açık kaldı.
Fadıl'ın ölümü çözülmemiş kaldı.
Tom Boston'da kaldı.
Sami hapishanede kaldı.
Bazı sorular yanıtsız kaldı.
Tom hayatı boyunca fakir kaldı.
hâlâ onlardan derinden kopuktum.
Ön kapı kilitli kaldı.
Çok miktarda yemek artığı içeride kaldı.
Eski püskü kompartıman boş kaldı.
O, bütün gün sessiz kaldı.
Onların hepsi sessiz kaldılar.
O, fakir bir adam kaldı.
Daha sonra yurt dışında kaldı.
Başkan yatakta kaldı.
- Buzdolabında hiçbir şey kalmadı.
- Buzdolabında hiçbir şey kalmamıştı.
O ölene kadar bekar kaldı.
İhmal edilen oda boş kaldı.
Genç kız sessiz kaldı.
Tom bir an sessiz kaldı.
İlginç bir soru cevapsız kaldı.
Tom, Mary'nin radarında kaldı.
Olduğum yerde kaldım.
Tom trende kaldı.
Tom 2013 yılına kadar orada kaldı.
Sadece yedi senatör kararsız kaldı.
Sadece kirazlar kaldı.
Tom bütün gün sessiz kaldı.
Yine de birçok yatırımcı temkinli kalmaya devam etti.
Tom'un cinayeti çözülmemiş kaldı.
Sami odasında kaldı.
Sami tarikatta kaldı.
Sami'nin masumiyeti şüphe içinde kaldı.
Tom gelene kadar kaldım.
Ondan önce kapı kapalı kaldı.
Kapı bütün gün kapalı kaldı.
O sonuna kadar sadık kaldı.
O zamandan beri yurt dışında kaldı.
Herkes gittikten sonra, o arkadaşsız kaldı.
Tom bütün hayatı boyunca yalnız kaldı.
Onlar arkadaş kaldı.
- O, bütün hayatı boyunca fakir kaldı.
- Ömrü boyunca fakirliği bitmedi.
O prensiplerine sadık kaldı.
Bu tartışma sırasında o sessiz kaldı.
Ev o zamandan beri kapalı kaldı.
Tom o zamandan beri İngiltere'de kaldı.