Examples of using "Swing" in a sentence and their turkish translations:
Salıncağı kim kırdı?
Onun mükemmel bir salıncağı var.
Hazırlıklar en yoğun döneminde.
Kızım sallanmayı sever.
Ziyafete tüm hızıyla devam edildi.
Kolunu ileri geri salla.
Ben ona bir yumruk attım.
Swingerlar ve swing dansçıları farklıdırlar.
Parti en civcivli döneminde.
Golf kulübünü sallayamadım.
Tom'a bir yumruk savurdum.
- Görüşmeler tüm hızıyla sürüyor.
- Müzakereler hız kesmeden devam ediyor.
Salıncak yukarı ve aşağı hareket ediyor.
Swing müzik jazz'ın yeni bir formuydu.
Fransız kuvvetleri daha sonra tuzağa düşmek için güneye Bagration.
İşlere alışacağına eminim.
Tom hamakta oturdu ve piposunu içti
Onun dairesinde bir kedinin sallanacağı kadar yer yok.
Süvarilerinin bir kısmına Memlük soluna saldırmalarını
O parkta idi, bir yabancı geldiğinde salıncakta oynuyordu, ve o, ona karamelini önerdi.