Translation of "Different" in Turkish

0.009 sec.

Examples of using "Different" in a sentence and their turkish translations:

- Everyone is different.
- Everybody's different.
- Everybody is different.

Herkes farklı.

Different people have different ideas.

Farklı insanların farklı fikirleri vardır.

- This is different.
- It's different.

Bu farklı.

- We're different.
- We are different.

Biz farklıyız.

- Tom's different.
- Tom is different.

Tom farklı.

- Something's different.
- Something is different.

Bir şey farklı.

Different flowers represent different meanings.

Farklı çiçeklerin farklı anlamları vardır.

Different jobs require different tools.

Farklı işler farklı aletler gerektirir.

- Everyone is different.
- Everyone's different.

Herkes farklıdır.

Different experiences lead to different choices.

Farklı deneyimler farklı seçeneklere öncülük eder.

- Tom looks different.
- Tom looked different.

Tom farklı görünüyordu.

- It's very different.
- It's so different.

Bu çok farklı.

- You look different.
- You seem different.

Sen farklı görünüyorsun.

They're different.

Onlar farklı.

Everything's different.

Her şey farklı.

You're different.

Sen farklısın.

She's different.

O farklı.

He's different.

O farklı.

I'm different.

Ben farklıyım.

And different dosages and different time lines,

test etme üzerinde çalışıyoruz,

- This one's different.
- This one is different.

Bu farklıdır.

- Things are different here.
- It's different here.

O burada farklı.

- You look different today.
- You seem different today.

Bugün farklı görünüyorsun.

- Tom seems different today.
- Tom looks different today.

Tom bugün farklı görünüyor.

Different people tell different versions of the incident.

Farklı insanlar bu kazanın farklı versiyonlarını anlatırlar.

- It's not that different.
- It isn't that different.

O kadar farklı değil.

Menopause can mean different things for different people.

Menopoz farklı kişiler için farklı şeyler ifade edebilir.

- Each neighborhood is different.
- Every neighborhood is different.

- Her mahalle farklıdır.
- Her semt farklıdır.

- Each year is different.
- Every year is different.

Her yıl farklıdır.

- Everyone's doing something different.
- Everybody's doing something different.

Herkes farklı bir şey yapıyor.

This is different.

Bu farklı.

It gets different,

değişiyor

Is highly different,

oldukça farklı

A little different

birazcık farklı

different business lines...  

farklı iş alanlarına yöneldiler.

Tom looks different.

Tom farklı görünüyor.

That was different.

O farklıydı.

Is something different?

Bir şey farklı mı?

I feel different.

Farklı hissediyorum.

It's been different.

Bu farklıydı.

Well, that's different.

Peki, o farklı.

From different locations

farklı konumlardan

You're so different.

Sen çok farklısın.

Today was different.

Bugün farklıydı.

They were different.

Onlar farklıydı.

It'll be different.

Bu farklı olacak.

We were different.

Biz farklıydık.

Everything's different now.

Artık her şey farklı.

You're just different.

Sen sadece farklısın.

You're no different.

Sen farklı değilsin.

Tom was different.

Tom farklıydı.

We're very different.

Biz çok farklıyız.

We're all different.

Hepimiz farklıyız.

They're all different.

Onların hepsi farklı.

I'm different now.

Şimdi farklıyım.

I'm no different.

Farklı değilim.

It looks different.

Farklı görünüyor.

It's different now.

Şimdi farklı.

It's quite different.

Oldukça farklı.

It's totally different.

Bu bütünüyle farklı.

That's something different.

O farklı bir şey.

That's very different.

O çok farklı.

This'll be different.

Bu farklı olacak.

You look different.

Farklı görünüyorsun.

We're just different.

Biz sadece farklıyız.

I'm just different.

Ben sadece farklıyım.

Layla is different.

Leyla farklıdır.

Different? How so?

- Farklı mı? Nasıl yani?
- Ne farklısı ya?

Mennad feels different.

Minned; kendini farklı hissediyor.

It's very different.

Bu çok farklı.

We have different hormones, we have different sexual organs,

Farklı hormonlarımız, farklı cinsel organlarımız

- You know I'm different.
- You know that I'm different.

Benim farklı oduğumu biliyorsun.

- Tom's different.
- Tom is different.
- Tom isn't like that.

Tom ona benzemiyor.

- I am different from Tom.
- I'm different from Tom.

Ben Tom'dan farklıyım.

different brain cells would code different parts of the maze.

farklı beyin hücreleri labirentin farklı kısımlarını kodlardı.

- Were you expecting something different?
- Did you expect something different?

Farklı bir şey bekliyor muydun?

It's a different world.

Bu farklı bir dünya.

May look quite different.

biraz farklı görünebilir.

Different empires have wanted,

Farklı imparatorluklar ne yaptı?

Like a little different

sanki biraz daha farklı gibi

In a different example,

Farklı bir örnekte şöyle

There are different theories --

Bu konuda farklı teoriler var,

Key is very different.

çok daha farklı.

I look very different.

Ben çok farklı görünüyorum.

They are merely different.

Onlar adeta farklılar.

Everyone's idea is different.

Herkesin fikri farklıdır.

Tom wants something different.

Tom farklı bir şey istiyor.

My university is different.

Benim üniversitem farklı.

It's different for everyone.

- Kişiden kişiye değişir.
- Herkes için farklı.

You look different today.

Bugün farklı görünüyorsun.

Same shit, different day.

- Her gün aynı bok.
- Her gün aynı terane.

He's different from before.

O, öncekinden farklıdır.

Is this time different?

Bu kez farklı mı?

How is that different?

O nasıl farklı?