Examples of using "Full" in a sentence and their turkish translations:
- Tokum.
- Ben tokum!
- Ben tokum.
- Doydum.
Biz tokuz.
- Tokum.
- Ben tokum!
Midem dolu.
Dolunay.
Ben çok tokum.
Tam yol ileri!
Teşekkürler, ben tokum.
Tok musun?
Otopark doluydu.
Tom toktur.
Ben doluydum.
Bugün dolunay.
Doğa gizemle doludur.
Otobüs tamamen doluydu.
Hayat gizemlerle doludur.
Bütün otobüsler dolu
Tom'un tam zamanlı işi var.
O enerji doludur.
Öyle bir dünya ki, tuhaf yaratıklar...
Hayat doludurlar.
Şenol Karaca
Çocuk toktu.
Her koltuk doluydu.
Her otobüs doludur.
Beynim dolu.
O, tam not aldı.
Posta kutum dolu.
Otobüs doluydu.
Tam sürümü satın alın.
Konteyner dolu.
- Kendini bir bok sanıyorsun.
- Yalnızca kendini düşünüyorsun.
- Çalımından geçilmiyor.
Tamamen boka batmışsın.
Sürprizlerle dolusun.
O yarım doluydu.
Fincan doludur.
Çanta dolu.
Restoran dolu değildi.
Restoran dolu.
Biraz tokum.
Bardağım dolu.
Gelen kutum dolu.
Tom'un tam adı nedir?
Bu bir dolunay.
Şişe dolu değil.
Tokum.
Ben tam sorumluluğu alıyorum.
Ben tam zamanlı çalışıyorum.
Yapacak çok işim var. Başka bir iş yapamam.
O tüm sorumluluğunu üstlendi.
- Tam adını yaz.
- Tam adınızı yazınız.
Tam adın nedir?
Tom tam zamanlı çalışır.
Bu doludur.
Yapacak çok işim vardı.
Tom'un elleri dolu.
Üzgünüm, bugün doluyuz.
Depo doludur.
Otobüs dolu.
Ben neşe doluyum.
Tom'un ağzı doluydu.
Ay doluydu.
Her kutu doluydu.
Ben umut doluyum.
Tom tam sorumluluk üstlendi.
Tom tok olmalı.
Bu gece dolunay var.
Evren sırlarla dolu.
Otel yabancı dolu.
- Dün bir dolunay vardı.
- Dün dolunay vardı.
Tüm otobüsler dolu.
Tom'un karnı toktur bence.
Bu kitap hatalarla dolu.
Ağzın doluyken konuşma.
Ağzın doluyken konuşma.
- Ağzın doluyken konuşma.
- Yemek yerken konuşma.
- Ağzında yemek varken konuşma.
- Dolu ağızla konuşma.
- Ağzın dolu konuşma!
- Ağzın doluyken konuşma!
Bu kopya hatalarla dolu.
Tam gün bir işim var.
Tam gelişmiş bir bunama.
''Okulu bitirmem gerek.'' diye gaza gelmiştim.
Yine dolunay çıktı.
Martılar doymaya başladı.
Kutu neredeyse doluydu.
- O, tutku dolu.
- O, hırs doludur.
Tom tam bir açıklama istiyor.
Yaşam sürprizlerle doludur.
Bu benim tam-zamanlı işim.
O tam hızda koştu.
Tam hızda yol alın!