Translation of "Daughter" in Turkish

0.008 sec.

Examples of using "Daughter" in a sentence and their turkish translations:

- She's my daughter.
- She is my daughter.

O benim kızım.

- You are my daughter.
- You're my daughter.

Sen benim kızımsın.

- How is your daughter?
- How's your daughter?

- Kızın nasıl?
- Kızınız nasıl?

- This is my daughter.
- That's my daughter.

Bu benim kızım.

- I love your daughter.
- I love her daughter.
- I love his daughter.

- Onun kızını severim.
- Onun kızını seviyorum.

- I adore his daughter.
- I adore her daughter.

Onun kızına bayılıyorum.

- His daughter is sick.
- Her daughter is sick.

Onun kızı hasta.

She's her daughter.

O, onun kızı.

That's Tom's daughter.

Bu, Tom'un kızı.

Bring your daughter.

Kızını getir.

I'm Tom's daughter.

- Ben Tom'un kızıyım.
- Tom'un kızıyım.

Where's your daughter?

Kızın nerede?

The daughter knits.

Kız örüyor.

- I'm not your daughter.
- I am not your daughter.

Ben senin kızın değilim.

- Her elder daughter is married.
- Her older daughter is married.

Onun büyük kızı evlidir.

- His daughter is a nurse.
- Her daughter is a nurse.

Onun kızı bir hemşiredir.

- Her daughter is a nurse.
- Their daughter is a nurse.

Onların kızı hemşire.

- Stay away from my daughter!
- Stay away from my daughter.

- Kızımdan uzak dur!
- Kızımdan uzak dur.

- Truth is time's daughter.
- Truth is the daughter of time.

Hakikat, zamanın kızıdır.

- I also have a daughter.
- I have a daughter, too.

Benim de bir kızım var.

I have a daughter.

Benim bir kızım var.

Tom misses his daughter.

Tom kızını özlüyor.

This is my daughter.

- Bu benim kızımdır.
- Bu benim kızım.

My daughter was cheated.

Benim kızım aldatıldı.

He's dating my daughter.

O benim kızımla çıkıyor.

Julia kisses her daughter.

Julia kızını öper.

I love my daughter.

Kızımı seviyorum.

Is your daughter blind?

Senin kızın kör mü?

I love your daughter.

Kızını seviyorum.

I love her daughter.

Onun kızını seviyorum.

Tom's daughter is sick.

Tom'un kızı hasta.

His daughter is sick.

Onun kızı hasta.

Is your daughter here?

Kızın burada mı?

Her daughter is sick.

Onun kızı hasta.

Mary is Tom's daughter.

Mary Tom'un kızıdır.

My daughter likes Ultraman.

Kızım Ultraman'ı sever.

Isn't that Tom's daughter?

Bu, Tom'un kızı değil mi?

Tom's daughter was murdered.

Tom'un kızı öldürüldü.

I'm Helen Cartwright's daughter.

Ben, Helen Cartwright'ın kızıyım.

Is Mary your daughter?

Mary sizin kızınız mı?

Tom had one daughter.

Tom'un bir kızı vardı.

He had one daughter.

Onun bir kızı vardı.

My daughter has braces.

Kızımın diş telleri var.

I'll have your daughter.

Senden kızım olacak.

Tom has a daughter.

Tom'un bir kızı var.

I know my daughter.

Kızımı biliyorum.

Whose daughter is Julia?

Kimin kızı Julia?

I married my daughter.

Kızımı evlendirdim.

Where was your daughter?

Kızın neredeydi?

Are you Tom's daughter?

Sen Tom'un kızı mısın?

Is this your daughter?

Bu sizin kızınız mı?

Don't touch my daughter!

- Kızıma dokunma!
- Kızıma dokunmayın!

Please, help my daughter.

Lütfen, kızıma yardım edin.

Tom married Mary's daughter.

Tom Mary'nin kızıyla evlendi.

The daughter reads easily.

Kız kolayca okur.

I adore your daughter.

Senin kızına bayılıyorum.

My daughter loves music.

Kızım müziği seviyor.

My daughter likes Tom.

Kızım Tom'dan hoşlanıyor.

She's your daughter, too.

O da senin kızın.

My daughter is blonde.

Kızım sarışın.

Sami shot his daughter.

Sami kendi kızını vurdu.

Aren't you Tom's daughter?

Tom'un kızı değil misin?

I am your daughter.

Ben senin kızınım.

Mary is my daughter.

Mary benim kızımdır.

I love Tom's daughter.

Tom'un kızını seviyorum.

Sami kidnapped Layla's daughter.

Sami, Leyla'nın kızını kaçırdı.

Sami loved his daughter.

Sami kızını seviyordu.

Sami's daughter was dying.

Sami'nin kızı ölüyordu.

Sami poisoned his daughter.

Sami kızını zehirledi.

My daughter is blind.

Kızım kördür.

Sami's daughter is there.

Sami'nin kızı orada.

Sami's daughter was pregnant.

Sami'nin kızı hamileydi.

Tom married my daughter.

Tom kızımla evlendi.

How is your daughter?

Kızın nasıl?

Give me your daughter.

Kızını bana ver.

- I am breast-feeding my daughter.
- I am breastfeeding my daughter.

Kızımı emziriyorum.

- I've always wanted a daughter.
- I have always wanted a daughter.

Her zaman bir kız çocuğu istedim.

I'm not your little daughter anymore. I'm now your adult daughter.

Ben artık senin küçük kızın değilim. Ben şimdi senin yetişkin kızınım.

- Tom has a grown daughter.
- Tom has a grown-up daughter.

Tom'un yetişkin bir kızı var.

- She takes pride in her daughter.
- She is proud of her daughter.

O, kızıyla gurur duyar.