Examples of using "Sprung" in a sentence and their turkish translations:
birden fillerin göç yolu üzerinde bitiverdi.
Tom'un teknesi sızdırmaya ve su almaya başladı.
Ama nehrin ortasına geldiklerinde Hannibal tuzağını kurdu ve süvarilerini saldı.
Yeryüzünde yabanıl bir fidan, bir ot bile bitmemişti. Çünkü RAB Tanrı henüz yeryüzüne yağmur göndermemişti. Toprağı işleyecek insan da yoktu.