Examples of using "Leak" in a sentence and their turkish translations:
Sızıntıyı buldum.
İşte sızıntı.
Bir sızıntı var.
Bir sızıntımız var.
Bu, sızıntıyı durduracak.
Tom sızıntıyı buldu.
Onun bir sızıntısı vardı.
Gaz kaçağı var.
Sızıntıyı buldum.
Sızıntıyı düzeltmek için yardım ettim.
Sızıntıyı buldunuz mu?
Sızıntı kapatıldı.
Ya bir sızıntı varsa?
- Sızıntıyı tıkayabilirim.
- Sızıntıyı kapatabilirim.
Çatıda bir sızıntı var.
Bu bilgiyi dışarı sızdırma.
O boruda bir sızıntı var.
Sami, Leyla'nın adresini sızdırmakla tehdit etti.
Kaçak derhal durdurulmalı.
Bu sızıntı hakkında bir şey yapsak iyi olur.
Sanırım bir gaz sızıntımız var.
Sızıntının nerede olduğunu biliyor musun?
Tom sızıntıyı buldu ve onu tamir etti.
O sızıntıyı gidermeyi amaçlıyorum.
ne tür bilgilerin sızdığını öğrenmek istedik.
Çatıda bir sızıntı var.
- Evde gaz kaçağı olabilir.
- Evimizde gaz sızıntısı olabilir.
Tom'un teknesi sızdırmaya ve su almaya başladı.
Çiş yapmak zorundayım.
Sırrımızı sızdırmayacağın konusunda sana güveniyorum.
Tom bütün günü çatıdaki sızıntıyı tamir etmek için uğraşarak geçirdi.
Bina yöneticisinden ön koridordaki sızıntıyı görmesini isteyeceğim.