Examples of using "Field" in a sentence and their turkish translations:
Yeşil bir alan güzel bir alandır.
O, tarlayı sürdü.
Alanım kardiyoloji
- O bizim beyzbol sahamızdır.
- Orası bizim beyzbol sahamız.
Asıl branş alanın nedir?
Alan bereketli mi?
Ben sağ alanda oynadım.
Tom sol alanda oynadı.
Bu tarla ekilmemiş.
Bu tarla nadasa bırakılmış.
Ben tarlayı sabanla sürdüm.
O tarlayı sürdü.
Tom tarlayı sabanla sürdü.
Mary tarlayı sürdü mü?
Biz tarlayı sürdük.
Onlar tarlayı sürdü.
Tom'un alanı, tarihtir.
Bölgenin dışında kalın.
Alanın ne?
O, alanında bir otoritedir.
bir çiftçi tarlasını sürüyor
manyetik alanı var fakat
Tom tarlasını sürüyor.
Tom koşarak tarlayı geçti.
Sahanın etrafında koştum.
- Bu tarladan geçelim.
- Bu alandan geçelim.
Tom tarlanın karşısına yürüdü.
Bilgisayarlar her yeri işgal etti.
Sahayı koşarak geçtim.
O kendi alanında seçkindir.
Bu soruyu kim cevaplandırabilir?
Sami tarlaya gitti.
O, bu alanda bir öncüydü.
O bu alanda öncüdür.
Ruhu tarladan yükseliyor.
tıpkı bir girişimciye, entelektüele,
Oradayım, çünkü bu teknik bir mesele.
biz manyetik alan diyoruz
manyetik alan ne işe yarıyor
marsın da manyetik bir alanı vardı
Sığırlar kırsalda otlanıyorlar.
Sorun benim alanımın dışındadır.
Ben sahada dolaştım.
Saha karla kaplıydı.
Tom tarlada hasat kaldırıyor.
Tom'un çalışma alanı hukuktur.
Bu tarla hiç pullukla sürülmedi.
Orman gözlü orman kulaklı.
Alanında bir uzmansın.
Benim çalışma alanım dilbilimdir.
Bu tarla iyi ekili değil.
O, alanında bir uzmandır.
Ben tarlama arpa ektim.
Sen tarlana arpa ektin.
O, tarlasına arpa ekti.
Tom tarlasına arpa ekti.
O, tarlasına arpa ekti.
Mary tarlasına arpa ekti.
Biz tarlamıza arpa ektik.
Onlar tarlalarına arpa ektiler.
Ben tarlama buğday ektim.
Sen tarlana buğday ektin.
O, tarlasında buğday ekti.
O, tarlasına buğday ekti.
Tom tarlasına buğday ekti.
Mary tarlasına buğday ekti.
Biz tarlamıza buğday ektik.
Onlar tarlalarına buğday ekti.
Sen tarlayı sürdün, değil mi?
Ana çalışma alanınız nedir?
Pirinç bu alanda ekilir.
Arpa bu alanda ekilir.
Bu alan buğday dolu.
- Sami'nin uçağı araziye düştü.
- Sami'nin uçağı tarlaya düştü.
Eğitim gördüğü alan hukuk.
O, bilimsel alanda harikalar yarattı.
Çiftçi buğday tohumlarını tarlada saçtı.
ve bir tarlanın mülkiyetinde hak iddia eder.
Sahadaki deneyimim
evim, çiftlik, şu tarla,
üretimde ve tarlada hep vardı
manyetik alandan faydalanıyorlar
güney manyetik alanı her 11 yılda 1 yer değiştiriyor
Hidrolik alanda yaptığı notları yanlız
Çiftçi tarlasına buğday ekti.
Saha gezisini çok eğitici buldum.
Kırsalda altı koyun vardı.
Çiftçi bütün gün tarlasını sürdü.
O, bu alanda bir öncüydü.
Maalesef görüş alanım daraldı.
Tarlada ekinlerden bir halka var.
İnek çayırda otluyor.
Kendi alanında önde gelen bir otorite.
Biz çadırımızı bir tarlada kurduk.
Tom, alanında bir uzmandır.
Tom bu alanda bir uzman.
Bu alanda bir uzman değilim.
Ne kadar saha deneyimin var?