Translation of "Abilities" in Turkish

0.004 sec.

Examples of using "Abilities" in a sentence and their turkish translations:

I have many abilities.

Pek çok yeteneklerim var.

Tom has psychic abilities.

Tom'un psişik yetenekleri var.

She has psychic abilities.

Onun psişik yetenekleri var.

Tom has special abilities.

Tom'un özel yetenekleri var.

Tom has telepathic abilities.

- Tom'un telepatik yetenekleri var.
- Tom telepatik yeteneklere sahip.

And developed my abilities more.

hünerlerimi daha da geliştirdim.

I believe in my abilities.

Yeteneklerime güveniyorum.

This work demands specific abilities.

Bu çalışma özel yetenek ister.

People sometimes exaggerate their abilities.

İnsanlar bazen kendi yeteneklerini abartırlar.

I completely trust your abilities.

Ben senin yeteneklerine tamamen güveniyorum.

Tom has unique musical abilities.

Tom'un eşsiz müzik yetenekleri var.

Tom's sexual abilities impressed Mary.

Tom'un cinsel yetenekleri Mary'yi etkiledi.

Mary has some telepathic abilities.

- Mary'nin bazı telepatik yetenekleri var.
- Mary bazı telepatik yeteneklere sahip.

Education aims to develop potential abilities.

Eğitim potansiyel yeteneklerini geliştirmeyi amaçlamaktadır.

I never once doubted your abilities.

Yeteneklerinden bir kez bile şüphe etmedim.

She's very proud of her abilities.

O, yetenekleriyle gurur duyuyor.

I'm sorry. I overestimated my abilities.

Özür dilerim. Yeteneklerimi abarttım.

I have confidence in Tom's abilities.

Tom'un yeteneklerine güvenim var.

I have confidence in my abilities.

- Ben yeteneklerime güveniyorum.
- Benim yeteneklerime güvenim var.

His abilities were very great and various.

Onun yetenekleri çok mükemmeldi ve farklıydı.

I have full confidence in your abilities.

Senin yeteneklerine tam güvenim var.

I've always been impressed by your abilities.

Ben her zaman yeteneklerin tarafından etkilendim.

I have complete faith in his abilities.

Onun yeteneklerine tam bir inancım var.

He makes good use of his abilities.

O, yeteneklerini iyi kullanır.

Layla believed that she had psychic abilities.

Leyla psişik yetenekleri olduğuna inanıyordu.

She recalls his disparaging comments about her abilities,

doktoru evindeyken son aradığında yetenekleriyle ilgili yapmış olduğu

I don't have much belief in his abilities.

Onun yeteneklerine çok inancım yok.

He had a high opinion of her abilities.

O, yetenekleri ile ilgili yüksek bir görüşe sahipti.

Layla truly believed that Sami had psychic abilities.

Leyla gerçekten Sami'nin psişik yetenekleri olduğuna inanıyordu.

I pride myself on my problem-solving abilities.

Sorun çözme yeteneklerim için kendimle gurur duyuyorum.

Don't underestimate your abilities. That's your boss' job.

Yeteneklerini küçümseme. Bu senin patronun işi.

I have complete confidence in Tom and his abilities.

Tom'a ve yeteneklerine tam güvenim var.

Tom was not just interested in Mary's musical abilities.

Tom sadece Mary'nin müzikal yetenekleriyle ilgili değildi.

A genius is a person with extraordinary creative abilities.

Bir deha olağanüstü yaratıcılık yeteneklerine sahip bir kişidir.

- I really trust his ability.
- I have confidence in his abilities.

Onun yeteneklerine güvenim var.

He always exaggerates his own abilities and others often believe him.

O her zaman kendi yeteneklerini abartır ve diğerleri genellikle ona inanır.

But I no longer think about schools' abilities to solve these things.

ama artık bu sorunu çözmede okulların yeterliklerini sorgulamıyorum.

There are abilities that improve rapidly and those that improve slowly, aren't there?

Hızla ve yavaşça gelişen yetenekler vardır, değil mi?

The old woman is ninety years old, but her cognitive abilities are impressive.

Yaşlı kadın doksan yaşında ama onun zihinsel yetenekleri etkileyici.

Not only did this waste Soult’s command abilities, since his new role was merely to

Bu, Soult'un komuta yeteneklerini boşa harcamakla kalmadı, çünkü yeni rolü sadece

He had not been employed by the company two years before his linguistic abilities were recognized.

Onun dilsel yetenekleri tanınmadan iki yıl önce şirket tarafından istihdam edilmişti.

- Try as hard as you can.
- Try to do it to the best of your abilities.

Elinden geldiğince sıkı çabala.

You shouldn't be concerned about the exam. I'm sure it is no match for your abilities.

Sınav hakkında endişelenmemelisin. Senin yeteneklerinin çok altında olduğuna eminim.