Examples of using "Scheduled" in a sentence and their turkish translations:
Planlanmış başka bir toplantım var.
Yarın gitmeyi planladık.
Ameliyat için planlanmadın.
Birkaç yeni etkinlik planlanıyor.
Seçimler ekim ayı için planlanıyor.
Sami'nin serbest bırakılması planlanıyordu.
Uçağın tarifeli uçuş saati nedir?
Tom'un idam edilmesi planlanıyor.
Tom bir son dakika toplantısı düzenledi.
Bunun pazartesi günü gerçekleşmesi planlanmıştır.
Planlanmış bir toplantın var mı?
Toplantı zaten planlanmıştı.
Onlar bir basın toplantısı planladı.
Bir kontrol için Tom'a program verildi.
Onunla birlikte öğle yemeği yemeği planlıyorum.
- Web sayfamız zamanlanmış bakım nedeniyle çevrimdışıdır.
- Web sitemiz planlanmış bakım için çevrimdışıdır.
Bugün için planlanmış başka bir şeyim yok.
Toplantı sabah 10 için planlıdır.
Planlanan bir toplantımız olduğunu fark etmemiştim.
Tom gelecek Pazartesi için bir toplantı belirledi.
Uçak saat kaçta inecek?
Bir ön duruşma 20 Ekim'de planlanıyor.
Tom'un 20 Ekimde mahkum edilmesi planlanıyor.
Tom'un duruşmasının bu Kasımda başlaması planlanıyor.
Gelecek hafta Bay Jones'la görüşmem planlanıyor.
Senin uçağının saat kaçta kalkması planlanmıştır.
Sami, polis şefi ile bir toplantı daha planladı.
Yarın Tokyo'ya gelmeyi planlıyor.
Tom'un bu gece öldürücü iğneyle ölmesi planlandı.
Tom'un 20 ekimde mahkemede olması planlanmıştı.
Tom'un 20 Ekim'de cezalandırılması planlanıyor.
Tom'un haftaya Boston'a gelmesi bekleniyor.
Sami, polis şefi ile ikinci bir görüşme planladı.
Yeni restoranımız Ekim ayında açılıyor.
Uçağın yarın sabah Honolulu'ya varması planlanıyor.
Onların pazar günü New York'a yola çıkmaları planlanıyor.
Nereyi ziyaret edeceksin?
Bu akşam saat 9'da sunucunun yeniden başlatılması planlanıyor.
Eğitim oturumunun 16:00'da başlaması planlandı.
Tom'un önümüzdeki pazartesiye kadar bizimle kalması planlanıyor.
Fransız başkanın gelecek ay Japonya'yı ziyaret etmesi planlandı.
Basın toplantısının bir saat sonra başlaması planlanıyor.
Sunucumuz planlanan bakım için 20 Ekim'de çevrimdışı olacak.
2.30'da planlanan bir personel toplantımız olduğuna inanıyorum.
Tom yarın ayrılmayı planlıyor.
- Tom'un 20 Ekim'de Boston'da konseri var.
- Tom 20 Ekimde Boston'da bir konser vermeyi planladı.
Uçak sabah 11.00'de havalandı; planlanandan otuz dakika daha sonra.
Konferans mart için planlandı fakat nisana kadar ertelendi.
Senin uçağın saat kaçta kalkması planlanmıştır?
James Webb Uzay Teleskobu Ekim 2018'de piyasaya çıkarılacak büyük bir uzay teleskobudur.
Web sayfamız zamanlanmış bakımdan dolayı çevrimdışıdır. GMT 2.30'da yeniden çevrimiçi olmayı bekliyoruz.
Pilot, bir saat içinde gerçekleşmesi planlanan kalkışın sis nedeniyle erteleneceği konusunda endişe duyuyor.
Onunla birlikte öğle yemeği yemeği planlıyorum.
Bay Mailer yarına kadar burada kalacak.