Translation of "Sailed" in Turkish

That ship has sailed.

O gemiyi kaçırdın.

We sailed against the wind.

Rüzgara karşı yelken açtık.

They sailed around the world.

Onlar tekne ile dünya turuna çıktılar.

Tom sailed across the ocean.

Tom okyanusu aştı.

We have sailed into Atlantic hurricanes.

Atlantik fırtınalarının içinde gittik.

The ship sailed around the cape.

Gemi burnun etrafını dolaştı.

The ship sailed along the coast.

Gemi sahil boyunca yola çıktı.

Our ship sailed by favorable wind.

Gemimiz uygun rüzgarla denize açıldı.

That ship has sailed for me.

O gemi benim için yelken açtı.

We sailed from Yokohama to Kobe.

- Yokohama'dan Kobe'ye yelkenli ile gittik.
- Yokohomo'dan Kobe'ye gemiyle gittik.

The boat sailed across the Pacific Ocean.

Tekne Pasifik Okyanusu açıklarında gitti.

The ship sailed through the Suez Canal.

Gemi Süveyş Kanalı'ndan geçti.

The ship sailed along the coast of Shikoku.

Gemi Şikoku sahili boyunca denize açıldı.

They sailed along the west coast of Africa.

Onlar Afrika'nın batı kıyısı boyunca gittiler.

Tom sailed across the ocean in five days.

Tom beş günde okyanusu geçti.

Perry finally sailed into Tokyo Bay in 1853.

Perry sonunda 1853'te Tokyo Körfezi'ne doğru yola çıktı.

He sailed across the ocean in five days.

Okyanusun ötesine beş günde geçti.

While my fleet had already sailed the Persian Gulf.

filom zaten Basra Körfezi'ne yelken açmıştı.

With a piercing whistle, the ship sailed from the port.

Gemi keskin bir düdükle limandan ayrıldı.

We have sailed all the way to the polar ice shelf.

Ta kutup buzuluna kadar yelkenle gittik.

… who has sailed into the Great Sea from both mouths of the Indus,

... İndus'un her iki ağzından Büyük Deniz'e gidenler,

Meanwhile, another fleet of some 70 ships and barges sailed down the Danube,

Bu arada, yaklaşık 70 gemiden oluşan başka bir filo ve bir Mavna, Tuna'nın alt kısımlarına ilerledi,

- The ship went through the Suez Canal.
- The ship sailed through the Suez Canal.

Gemi Süveyş kanalından geçti.

But that when he sailed to England seeking further fame and riches, he was shipwrecked

Ama daha fazla şöhret ve zenginlik arayışıyla İngiltere'ye gittiğinde

- You've missed the boat.
- We've missed the boat.
- He's missed the boat.
- She's missed the boat.
- They've missed the boat.
- That ship has sailed.
- The train left.
- That train has left the station.

Tren gitti.