Examples of using "Ocean" in a sentence and their turkish translations:
Güney Okyanusu: Tamam.
...okyanusun devlerine.
bir okyanusal taban
Atlas Okyanusu Büyük Okyanus'tan daha tuzludur.
Antarktika Okyanusu dünyanın en güvenilmez okyanusu olarak düşünülür.
yapmamız gereken son şey.
Ancak okyanus plastiğini engellemek
Okyanus sakindi.
Okyanus kirli.
Okyanusu seviyorum.
Tom okyanusu seviyor.
Okyanusu seviyorum.
Oşinograflar okyanusu inceler.
Tom okyanusa baktı.
Okyanustan hoşlanmam.
Onlar Atlantik Okyanusunu geçtiler.
Okyanusun kokusunu alabiliyorum.
Okyanusta balık doludur.
Okyanus gerçekten büyük.
Tom okyanusta boğuldu.
Kanalizasyon çoğunlukla okyanusu kirletir.
Biz okyanusu dinledik.
Okyanus hafifçe alkalidir.
Okyanusta yüzüyorum.
Ben okyanusta boğuldum.
O, okyanusta boğuldu.
Okyanusta boğuldu.
Biz okyanusta boğulduk.
Mary okyanusta boğuldu.
Onlar okyanusta boğuldular.
Tom okyanusa yakın yaşıyor.
Okyanus neden mavidir?
Tom okyanusu aştı.
Atlantik okyanusu sirkülasyonu yavaşlıyor.
Ocean Cleanup projesi,
Verilere göre, okyanusun plastiğinin %80'i
Pasifik'in güneyinde battığından habersizdi.
Hawaii denizi çok güzel.
Biz okyanusta yüzmeyi severiz.
Şu göl bir okyanus gibi görünüyor.
Japonya okyanusla çevrilidir.
Okyanusta adalar var.
Bazı çocuklar okyanusta yüzerler.
Evim okyanusun yanında.
Uçak okyanusa indi.
O hiç okyanus görmedi.
Okyanus daha fazla asidik hale gelmektedir.
Tom okyanusta yüzmeye gitti.
Çin ve Amerika'yı hangi okyanus ayırır?
- Atlantik Okyanusu çok büyüktür.
- Atlas Okyanusu çok büyüktür.
Ben Pasifik Okyanusunu hiç görmedim.
Tom okyanusa baktı.
Okyanusa yakın büyüdüm.
Tom hiç okyanus görmedi.
Okyanusu görmek istiyorum.
isminden de her şey açık zaten okyanusal taban okyanusun altında kalan kısım
Okyanusta çoğu ada haritalanmış olmasına rağmen, okyanus tabanı genellikle bilinmemektedir.
Her şekilde okyanus verisi az.
Nehir Pasifik Okyanusu'na dökülüyor.
Okyanus akıntılarında bir değişiklik oldu mu?
Oda okyanusa bakıyor.
Tekne Pasifik Okyanusu açıklarında gitti.
Benim ülkemin okyanusa kıyısı vardır.
Okyanusa gitmek istiyorsun.
- Bu nehir Pasifik Okyanusuna akar.
- Bu nehir Pasifik Okyanusuna dökülür.
Fırtınadan sonra, okyanus sakindi.
Ben dağları okyanusa tercih ederim.
Bu, okyanusta sadece bir damla.
Tom Atlantik Okyanusunu hiç görmedi.
Atlas Okyanusu Amerika'yı Avrupa'dan ayırır.
Okyanusun yakınında yaşardım.
Buradan okyanusu koklayabilirsin.
Bazı çocuklar okyanusta yüzüyorlar.
Okyanusun büyük alanları kirletildi.
Ben de okyanusu görmek istiyorum.
Okyanusun manzarası harikaydı.
Okyanuslar dünya'nın yüzeyinin % 70'ini kaplarlar.
Bu okyanusun suyu soğuktur.
- Okyanusu buradan görebiliyorum.
- Buradan okyanusu görebiliyorum.
Okyanuslar milyarlarca yıl önce oluştu.
Ortalama okyanus derinliği 2,3 mildir.
Okyanusta yüzmeyi sever misin?
okyanus dronunun doğuşunu sağladık.
okyanusun büyük bölümü buna hiç benzemiyor.
okyanus akıntıları ve diğer özelliklerle bağlantılı olduğunu görüyoruz.
ve okyanustan birkaç mil uzaktaydım.
Uçağımız Pasifik okyanusu üzerinde uçuyordu.
Pasifik Okyanusu'nu otuz günde geçti.
Bir yelkenliyle Pasifik Okyanusu'nu geçti.
Tom hastalığından sonra okyanusun yanında iyileşti.
Tom beş günde okyanusu geçti.