Examples of using "Rushing" in a sentence and their turkish translations:
Herkes koşuşturuyordu.
yaralanmaya hücum ediyorlar.
O, merdivenlerden aşağıya koşarak geldi.
Aceleyle nereye uzaklaşıyorsun?
Bir kamyon yol boyunca aceleyle gidiyordu.
Projeyi bitirmek için acele ediyor musunuz?
Daha dikkatli ol.Her şeye acele etmek işlerini berbat edecektir.
Savaşlar bitmiş, cepheden cepheye koşturmalar bitmiş.
Ben acele etmek için herhangi bir neden görmüyorum.
Elektrik kesildiğinde herkes şaşkınlık içinde koşuşturuyordu.
Gemilerini Kartaca filosunun bir kısmına doğrudan sürüp hız kesmeden kafa kafaya çarpışmaya girmek istiyorlardı.