Examples of using "Toward" in a sentence and their turkish translations:
Ona doğru bakın.
Onlar ona doğru yürümeye başladı.
Büyükbaba bana doğru kafasını salladı.
Şehre doğru yürüyelim.
Bana doğru dön, lütfen.
Tom Mary'ye doğru baktı.
Tom Mary'ye doğru hareket etti.
Dan, Londra'ya doğru yöneldi.
Leyla, Sami'ye doğru hareket etti.
Tom Mary'yi kapıya doğru itti.
yaralanmaya hücum ediyorlar.
Biz düşmana doğru süründük.
Pochi koşarak bize doğru geldi.
O, bana karşı dürüstçe davrandı.
O bize karşı kibirliydi.
O, kapıya doğru yürüdü.
O, yüzünü denize doğru döndü.
Tom girişe doğru yürüdü.
Tom kapıya doğru yöneldi.
Onlar Tom'a doğru yürüyerek geri döndü.
Tom'a doğru yürümeye başladılar.
Tom tavanı işaret etti.
Tom asansörlere doğru baktı.
Ben kapıya doğru koştum.
Yabancı bana doğru geldi.
Gece yarısına doğru uyudum.
O, üstlerine karşı yaltaklık ederek davranır.
Tom asansörlere doğru yürüdü.
Tom ofisine doğru yürüdü.
Tom girişe doğru hareket etti.
Tom havuza doğru yürüdü.
Tom eve doğru koştu.
Tom kapıya doğru koştu.
Tom kapıya doğru koştu.
Onlara doğru yürümeye başladık.
Tom onlara doğru yürümeye başladı.
Onlar ona doğru yürümeye başladı.
Tom asansöre doğru koştu.
Ben kıyıya doğru yüzdüm.
Tom ufka doğru baktı.
Onlar kapıya doğru yürüdü.
Ben parka doğru yürüdüm.
Onlar köprüye doğru yürüdü.
Kendimi ona doğru çekilmiş hissettim.
Tom kapıya doğru hızla koştu.
Leyla arabaya doğru yürüdü.
Tom arabasına doğru yürüdü.
Tom bize doğru geliyor.
Akşama doğru yağmur yağmaya başladı.
Bize doğru koşan şu çocuk kim?
Çocuklar, sınıfa doğru koştu.
Yangın, gece yarısına doğru patlak verdi.
Herkes tutukluya karşı sempati gösterdi.
Çocuk, evine doğru koştu.
Köpek ona doğru koşuyordu.
Sabaha doğru oldukça soğuk olur.
Uçak, batıya doğru uçtu.
O her zaman herkese karşı kibarca hareket eder.
O, bana karşı çok samimidir.
Askerler şehre doğru ilerledi.
Kedi kuşa doğru süründü.
Bir çocuk koşarak bana doğru geldi.
Akşama doğru kar yağacak gibi görünüyor.
Tom şimdi bize doğru geliyor.
Tom kaseyi Mary'ye doğru itti.
Mübalağa etme eğilimi var.
Sana karşı kötü bir niyetim yok.
Üstlerine karşı saygıyla davranır.
O, denize doğru yürüyordu.
Tom otoparka doğru yürüdü.
Kendimi size karşı düşman hissetmiyorum.
Kalabalık kapıya doğru bastırdı.
Bugün bana karşı soğuktu.
Deniz ürünlerine karşı bir isteksizlik geliştirdim.
Tom açık kapıya doğru yürüdü.
Tom Mary'yi kapıya doğru itti.
Tom uzak duvara doğru yürüdü.
O bizim gruba karşı kötülük taşımaktadır.
O bana karşı çok haşin.
Tom Mary'nin ona doğru geldiğini fark etti.
Tom Mary'ye doğru bir adım daha attı.
Müslümanlar hep Mekke'ye doğru namaz kılarlar.
Başkente doğru çabucak ilerlediler.
Akşama doğru yağmur yağmaya başladı.
- Evim denize bakıyor.
- Benim evim denize doğru bakar.
- Evim full deniz manzaralı.
Tom Mary'yi garaja doğru itti.
Leyla alışveriş merkezine doğru gitmiyordu.
Mahkemenin genç suçlulara karşı tavrı yetişkin suçlulara karşı tavrından farklıdır.
Kızlar kalabalığa doğru şarkı söyleyerek geldi.
Dev gibi bir kuş ona doğru uçarak geldi.
Askerler hükümete karşı hoşnut değillerdi.
Her şeyi düşürdüm ve bunun için Boston'dan çıkan ilk uçağı yakaladım.
Onlar kasabaya doğru yola çıktılar.
Yol göle doğru hafifçe eğilimlidir.
Düşman uçağı aniden bize doğru döndü.
O, az önce kasabaya doğru yola çıktı.
Bir atın bana doğru dört nala geldiğini gördüm.
Tekne limana doğru yöneldi.