Translation of "Represented" in Turkish

I represented my country.

Ben ülkemi temsil ettim.

We're not being represented.

Temsil edilmiyoruz.

About thirty countries were represented.

Yaklaşık otuz ülke temsil edildi.

For the boy, his father represented authority.

Oğlan için babası otoriteyi temsil etti.

He represented our company at the conference.

Konferans sırasında şirketimizi temsil etti.

He represented his class at the meeting.

Toplantıda kendi sınıfını temsil etti.

The mother and daughter represented two generations.

Anne ve kız iki kuşağı temsil etti.

The cicada has represented insouciance since antiquity.

Ağustosböceği antik çağlardan beri ilgisizliği temsil etmiştir.

He's represented us in Congress for years.

O bizi yıllardır Kongre'de temsil ediyor.

Mary represented her team in the competition.

Mary yarışmada takımını temsil etti.

Modern heroes are represented by rock stars.

Modern kahramanlar rock yıldızları tarafından temsil edilmektedir.

To see myself authentically represented in the culture

temsil edilirken görme beklentilerimin, başka insanların da beklentileri

John represented his class in the swimming match.

John yüzme yarışmasında sınıfını temsil etti.

To be the most represented generation in the workforce.

iş dünyasındaki en büyük jenerasyon oldular.

I mean this is another world here represented by -

başka bir dünyayı temsil ediyor.

The number 2015 is represented as 11111011111 in binary.

2015 numarası ikili olarak 11111011111 olarak gösterilir.

The vice president represented his country at the international conference.

Başkan Yardımcısı ülkesini uluslararası konferansta temsil etti.

The word "black" represented most of the minorities of the time.

"Siyah" sözcüğü zamanın azınlıklarının çoğunu temsil etti.

And we have the street represented just beneath it, you can see.

ve hemen aşağısında temsil edilen mahalle var.

represented more than 85% of all the ‘hard cash’ in India, a country where almost all

Bunlar, Hindistan'daki tüm sıcak paranın %85'ini oluşturuyordu ve ülke

The sculptor said the work represented a window to the sky, but to me it looked like a senseless twisted piece of metal.

Heykeltraş işin gökyüzüne açılan bir pencereyi temsil ettiğini söyledi, ama bana mantıksız eğri böğrü bir metal parçası gibi göründü.