Translation of "Proposal" in Turkish

What's your proposal?

Öneriniz nedir?

- It's not an unfair proposal.
- It isn't an unfair proposal.

Bu bir haksız öneri.

- I am in favor of your proposal.
- I am in favour of your proposal.
- I'm in favor of your proposal.
- I support your proposal.

Ben önerini destekliyorum.

The proposal went through.

Teklif geçti.

They adopted the proposal.

Onlar teklifi benimsediler.

I accept this proposal.

Ben bu öneriyi kabul ediyorum.

His proposal was worthless.

Onun önerisi değersizdi.

I accept his proposal.

Onun önerisini kabul ediyorum.

Your proposal sounds good.

Önerin iyi görünüyor.

They rejected my proposal.

Onlar teklifimi reddetti.

Tom's proposal wasn't acceptable.

Tom'un önerisi kabul edilebilir değildi.

He declined my proposal.

O benim önerimi reddetti.

I reconsidered your proposal.

Teklifinizi yeniden düşündüm.

She rejected my proposal.

O benim önerimi reddetti.

They blocked his proposal.

Onlar onun teklifini engellediler.

Tom's proposal was denied.

Tom'un önerisi reddedildi.

Tom made a proposal.

Tom bir öneri yaptı.

The proposal was adopted.

Öneri kabul edildi.

I support the proposal.

Ben öneriyi destekliyorum.

Anne accepted Henry's proposal.

- Anne Henry'nin önerisini kabul etti.
- Anne Henry'nin teklifini kabul etti.

Congress passed the proposal.

Kongre öneriyi geçirdi.

She refused his proposal.

- Onun teklifini reddetti.
- Onun önerisini reddetti.

I made a proposal.

Ben bir teklif yaptım.

I loved Yidir's proposal.

Yidir'in önerisini sevdim.

I like Tom's proposal.

- Tom'un önerisini beğendim.
- Tom'un teklifi hoşuma gitti.

His proposal was denied.

Önerisi reddedilmişti.

- I cannot agree to your proposal.
- I can't agree to your proposal.

Ben önerini kabul edemem.

- I am in favor of your proposal.
- I am in favour of your proposal.
- I'm in favor of your proposal.

Ben önerinini lehindeyim.

The chairman rejected the proposal.

Başkan öneriyi reddetti.

She turned down my proposal.

O benim teklifimi geri çevirdi.

She turned down every proposal.

O, her teklifi geri çevirdi.

He turned down our proposal.

O, bizim teklifimizi geri çevirdi.

He voted for the proposal.

O, teklifin lehinde oy verdi.

I'm all for her proposal.

Ben tamamen onun teklifinden yanayım.

We should adopt his proposal.

Onun önerisini benimsemeliyiz.

She turned down his proposal.

- Onun teklifini reddetti.
- O, evlenme teklifini geri çevirdi.

His proposal was not acceptable.

Onun teklifi kabul edilebilir değildi.

I gladly accepted his proposal.

Onun önerisini memnuniyetle kabul ettim.

She turned down our proposal.

Teklifimizi reddetti.

The team approved his proposal.

Takım onun önerisini kabul etti.

Tom supported the proposal wholeheartedly.

Tom öneriyi yürekten destekledi.

No one approved the proposal.

Hiç kimse teklifi kabul etmedi.

She gladly accepted his proposal.

Evlilik teklifini memnuniyetle kabul etti.

I fully support your proposal.

Önerini tamamen destekliyorum.

I've been considering your proposal.

- Teklifini düşünüyordum.
- Teklifinizi düşünüyordum.

The president's proposal was approbated.

Cumhurbaşkanının önerisi onaylanarak kabul edildi.

I agree to your proposal.

Önerini kabul ediyorum.

I agreed to the proposal.

Öneriyi kabul ettim.

They will accept your proposal.

Teklifini kabul edecekler.

His proposal isn't very important.

Onun teklifi çok önemli değil.

I agree with this proposal.

Ben bu teklife katılıyorum

Tom's proposal is worth considering.

Tom'un teklifi düşünmeye değer.

No one welcomed the proposal.

Hiç kimse, öneriyi memnuniyetle karşılamadı.

We voted against the proposal.

Biz öneriye karşı oy kullandık.

The committee approved the proposal.

Komite öneriyi onayladı.

We agree to your proposal.

Biz önerini kabul ediyoruz.

This proposal was unanimously approved.

Bu öneri oybirliğiyle kabul edildi.

Jim will accept your proposal.

Jim teklifini kabul edecektir.

Both sides accepted the proposal.

Her iki taraf da öneriyi kabul etti.

I find your proposal incomprehensible.

Senin önerini anlaşılmaz buluyorum.

Tom politely rejected the proposal.

Tom öneriyi kibarca reddetti.

Tom turned down our proposal.

Tom teklifimizi geri çevirdi.

The committee accepted the proposal.

Komisyon teklifi kabul etti.

- He probably won't approve your proposal.
- He probably won't agree with your proposal.

Tom muhtemelen önerine katılmayacak.

My boss turned down his proposal.

Patronum önerisini geri çevirdi.

Our boss turned down our proposal.

Patronumuz önerimizi geri çevirdi.

Your proposal is a bit extreme.

Öneriniz biraz aşırı.

The chairman rejected his absurd proposal.

Saçma önerisini başkan reddetti.

The proposal came up last week.

Teklif geçen hafta ele alındı.

She readily agreed to my proposal.

Teklifimi çabucak kabul etti.

She reluctantly agreed to our proposal.

Teklifimizi isteksizce kabul etti.

They are strongly opposing my proposal.

Onlar benim önerime kuvvetle karşı çıkıyorlar.

He wouldn't look at my proposal.

O, önerime bakmazdı.

He readily agreed to my proposal.

Seve seve önerimi kabul etti.

It was a beautiful marriage proposal.

Bu güzel bir evlilik teklifiydi.

The section chief accepted the proposal.

Bölüm şefi öneriyi kabul etti.

I'm voting for the first proposal.

İlk öneri için oy veriyorum.

I'd like to offer a proposal.

Bir öneri sunmak istiyorum.

He didn't agree to my proposal.

Teklifimi kabul etmedi.

Tom reluctantly agreed to the proposal.

Tom öneriyi isteksizce kabul etti.

Tom hasn't yet accepted our proposal.

Tom henüz önerimizi kabul etmedi.

Tom didn't agree to the proposal.

Tom teklifi kabul etmedi.

I have nothing against the proposal.

Öneriye karşı bir şeyim yok.

I've decided to accept your proposal.

Teklifini kabul etmeye karar verdim.

I had to consider Tom's proposal.

- Tom'un önerisini dikkate almak zorunda kaldım.
- Tom'un önerisini düşünmek zorunda kaldım.

The first proposal was too complicated.

İlk öneri çok karmaşıktı.

Our first proposal was turned down.

İlk önerimiz geri çevrildi.

They all objected to his proposal.

Hepsi onun önerisine itiraz etti.

He reluctantly agreed to my proposal.

O isteksizce önerimi kabul etti.