Translation of "Wolves" in Turkish

0.011 sec.

Examples of using "Wolves" in a sentence and their turkish translations:

Wolves scare me.

Kurtlar beni korkutuyor.

Wolves hunt reindeer.

Kurtlar ren geyiklerini avlarlar.

Wolves travel in packs.

Kurtlar sürüler halinde dolaşırlar.

Wolves don't eat salad.

Kurtlar salata yemez.

Where are the wolves?

Kurtlar nerede?

Tom heard wolves howling.

Tom kurtların ulumalarını duydu.

Wolves are formidable predators.

Kurtlar müthiş yırtıcı hayvanlardır.

Why do wolves howl?

Kurtlar neden ulurlar?

- Wolves won't usually attack people.
- In general, wolves do not attack people.

Genelde kurtlar insanlara saldırmaz.

Smaller than Alaska's inland wolves...

Alaska'nın iç kesimlerindeki kurtlardan küçük.

Lions are stronger than wolves.

Aslanlar kurtlardan daha güçlüdür.

Wolves wander in the woods.

Kurtlar ormanda dolaşıyorlar.

There are wolves out there.

Orada kurtlar var.

Wolves don't usually attack people.

Kurtlar genellikle insanlara saldırmazlar.

We're as hungry as wolves.

Kurtlar kadar açız.

The wolves are near us.

Kurtlar bizim yanımızdalar.

Wolves usually don't attack people.

Kurtlar genellikle insanlara saldırmazlar

Wolves won't usually attack people.

- Kurtlar genellikle insanlara saldırmazlar.
- Kurtlar genellikle insanlara saldırmaz.

Tom scared the wolves away.

Tom kurtları korkutup kaçırdı.

The wolves are getting closer.

Kurtlar gittikçe yaklaşıyor.

Are there wolves in Australia?

Avustralya'da kurt var mı?

Are there still wolves in Germany?

Almanya'da hala kurtlar var mı?

Can you tell wolves from dogs?

Kurtlarla köpekleri birbirinden ayırabilir misin?

I saw wolves in the Appennines.

Appenine'lerde kurtlar gördüm.

Have you seen wolves around here?

Bu çevrede hiç kurt gördün mü?

Are there still wolves around here?

Burada hâlâ kurtlar var mı?

A pack of wolves attacked the traveler.

Bir grup kurt, gezginlere saldırdı.

I have seen wolves in the Appennines.

Apeninlerde kurtlar gördüm.

In general, wolves do not attack people.

Genel olarak, kurtlar insanlara saldırmazlar.

They heard wolves howling in the distance.

Onlar uzaktaki kurtların ulumalarını duydu.

Tom knew he couldn't outrun the wolves.

Tom, kurtların üstesinden gelemeyeceğini biliyordu.

Wolves travel in packs, but eagles fly alone.

Kurtlar sürüyle gezer ama kartallar yalnız uçar.

I always thought Tom was raised by wolves.

Ben hep Tom'un kurtlar tarafından büyütüldüğünü düşündüm.

We could hear wolves howling in the distance.

Uzakta uluyan kurtları duyabiliyorduk.

Lions, wolves, elephants, and horses are all animals.

Aslanlar, kurtlar, filler ve atların hepsi hayvandırlar.

Wolves live in areas where game is plentiful.

Kurtlar av hayvanlarının çokça bulunduğu bölgelerde yaşar.

One who fears wolves doesn't enter the forest.

Kurttan korkan ormana girmez.

Caribou can spot wolves using their ultraviolet vision.

Karibu ultraviyole ışınlarını kullanarak kurtların yerini saptayabilir.

If you've got wolves in the forest... arm yourself!

Ormanda kurtlar varsa silahlanın!

All five rabbits were eaten by the hungry wolves.

Beş tavşanın hepsi aç kurtlar tarafından yenildi.

Tom never saw any wolves, but he could hear them.

Tom hiç kurt görmedi ama onları duyabildi.

The shepherd thinks that the lambs were killed by wolves.

Çoban kuzuların kurtlar tarafından öldürüldüğünü düşünüyor.

Layla didn't want her body to be eaten by wolves.

Leyla bedeninin kurtlar tarafından yenmesini istemiyordu.

The fence was not high enough to keep the wolves out.

Çit kurtları uzak tutmak için yeterince yüksek değildi.

Democracy is two wolves and a lamb voting on what to have for lunch.

Demokrasi öğle yemeği için ne yiyeceğini oylayan iki kurt ve bir kuzudur.

Democracy must be something more than two wolves and a sheep voting on what to have for dinner.

Demokrasi; iki kurt ve bir koyunun, akşam yemeğinde ne yenileceği hakkında oylama yapmasından daha fazlası olmalı.