Translation of "Warn" in Turkish

0.010 sec.

Examples of using "Warn" in a sentence and their turkish translations:

Warn Tom.

Tom'u uyar.

- I will warn him.
- I'll warn him.
- I'll warn her.
- I'll alert him.

Onu uyaracağım.

- Did you warn him?
- Did you warn her?

Onu uyardın mı?

- I've got to warn Tom.
- I have to warn Tom.
- I'll have to warn Tom.
- I must warn Tom.

Tom'u uyarmalıyım.

- I must warn her.
- I have to warn her.
- I've got to warn her.

Onu uyarmalıyım.

- I must warn him.
- I have to warn him.
- I've got to warn him.

Onu uyarmalıyım.

- We must warn them.
- We have to warn them.
- We need to warn them.

Onları uyarmalıyız.

- We've got to warn Tom.
- We have to warn Tom.
- We should warn Tom.

Tom'u uyarmak zorundayız.

- I must warn them.
- I have to warn them.
- I've got to warn them.

Onları uyarmak zorundayım.

I'll warn Tom.

Tom'u uyaracağım.

I'll warn you.

Seni uyaracağım.

I'll warn her.

Onu uyaracağım.

Warn your friends.

Arkadaşlarını uyar.

- We have to warn Tom.
- We must warn Tom.
- We've got to go warn Tom.

Tom'u uyarmamız lazım.

- I tried to warn her.
- I did try to warn him.
- I did try to warn her.
- We tried to warn him.
- We tried to warn her.

Onu uyarmaya çalıştım.

- Why didn't you warn him?
- Why didn't you warn her?

Neden onu uyarmadın?

- We need to warn him.
- We've got to warn him.

Onu uyarmalıyız.

- We need to warn her.
- We've got to warn her.

Onu uyarmalıyız.

- Why didn't anyone warn us?
- Why didn't anybody warn us?

Neden kimse bizi uyarmadı?

Or warn off predators.

Ya da yırtıcıları kaçırmak için.

I must warn him.

Onu uyarmalıyım.

I must warn them.

Onları uyarmalıyım.

We must warn them.

Onları uyarmalıyız.

We must warn her.

- Onu uyarmalıyız.
- Onu ikaz etmeliyiz.

We must warn him.

Onu uyarmalıyız.

Did you warn Tom?

Tom'u uyardın mı?

I didn't warn you.

Ben sizi uyarmadım.

I did warn Tom.

Tom'u uyardım.

I did warn you.

- Seni uyardım.
- Sizi uyardım.

I'd better warn Tom.

Tom'u uyarsam iyi olur.

We must warn Tom.

Tom'u uyarmalıyız.

I will warn him.

Onu uyaracağım.

You didn't warn me.

Beni uyarmadın.

Did you warn them?

Onları uyardın mı?

We did warn them.

Onları uyardık.

We did warn him.

Onu uyardık.

We did warn her.

Onu uyardık.

Tom did warn us.

Tom bizi uyardı.

Tom did warn them.

Tom onları uyardı.

Tom did warn me.

Tom beni uyardı.

They did warn him.

Onlar onu uyardı.

They did warn her.

Onlar onu uyardı.

I did warn them.

Onları uyardım.

I did warn him.

Onu uyardım.

I did warn her.

Onu uyardım.

I'd better warn them.

Onları uyarsam iyi olur.

I'd better warn him.

Onu uyarsam iyi olur.

I'd better warn her.

Onu uyarsam iyi olur.

Tom did warn Mary.

Tom, Mary'yi uyardı.

He did warn Tom.

O, Tom'u uyardı.

Ken did warn Tom.

Ken Tom'u uyardı.

She did warn Tom.

O, Tom'u uyardı.

Mary did warn Tom.

Mary Tom'u uyardı.

We did warn Tom.

Biz Tom'u uyardık.

He did warn you.

O seni uyardı.

Tom did warn you.

Tom seni uyardı.

She did warn you.

O seni uyardı.

They did warn you.

Seni uyardılar.

Didn't I warn you?

Seni uyarmadım mı?

We should warn Tom.

Tom'u uyarmalıyız.

Will you warn Tom?

Tom'u uyaracak mısın?

You must warn Tom.

Tom'u uyarmalısın.

Tom must warn Mary.

Tom, Mary'yi uyarmalı.

Didn't Tom warn you?

Tom seni uyarmadı mı?

Tom didn't warn Mary.

Tom Mary'yi uyarmadı.

Tom didn't warn us.

Tom bizi uyarmadı.

Let's warn our elderly.

Yaşlılarımızı uyaralım.

- Why did no one warn me?
- Why didn't anyone warn me?

Neden kimse beni uyarmadı?

- I did try to warn Tom.
- I tried to warn Tom.

Tom'u uyarmaya çalıştım.

- We've been trying to warn you.
- We tried to warn you.

Seni uyarmaya çalıştık.

We have to warn him.

Onu ikaz etmek zorundayız.

We have to warn her.

Onu uyarmak zorundayız.

We have to warn them.

Onları uyarmalıyız.

I have to warn them.

Onları uyarmalıyım.

I have to warn her.

Onu uyarmak zorundayım.

I tried to warn you.

Seni uyarmaya çalıştım.

I want to warn Tom.

Tom'u uyarmak istiyorum.

I want to warn you.

- Seni uyarmak istiyorum.
- Sizi uyarmak istiyorum.

I wanted to warn you.

Seni uyarmak istedim.

I wanted to warn Tom.

Tom'u uyarmak istiyordum.

I tried to warn him.

Onu uyarmaya çalıştım..

We tried to warn Tom.

Tom'u uyarmaya çalıştık.

We tried to warn them.

- Onları uyarmayı denedik.
- Onları uyarmaya çalıştık.

I have to warn Tom.

Tom'u uyarmak zorundayım.

Tom tried to warn you.

Tom sizi uyarmaya çalıştı.

Tom tried to warn everyone.

Tom herkesi uyarmaya çalıştı.

I've tried to warn you.

Seni uyarmaya çalıştım.

You've got to warn Tom.

Tom'u uyarmak zorundasın.

I should go warn Tom.

Tom'u uyarmaya gitmeliyim.

I tried to warn Tom.

Tom'u uyarmaya çalıştım.

We need to warn Tom.

- Tom'u uyarmamız lazım.
- Tom'u uyarmamız gerekiyor.
- Tom'u uyarmalıyız.

We'd better warn the others.

Diğerlerini uyarsak iyi olur.

Tom tried to warn Mary.

Tom Mary'yi uyarmaya çalıştı.

We've got to warn them.

Onları uyarmak zorundayız.

We tried to warn her.

Onu uyarmaya çalıştım.

We've got to warn him.

Onu uyarmak zorundayız.

We've got to warn her.

Onu uyarmak zorundayız.