Examples of using "Formidable" in a sentence and their turkish translations:
Harikasın!
O zorlu bir rakipti.
Kurtlar müthiş yırtıcı hayvanlardır.
- Onların müthiş olduklarını biliyoruz.
- Onların ürkütücü olduklarını biliyoruz.
O zorlu bir rakip.
Lider müthiş açıklamalar yaptı.
Tom zorlu bir rakip.
Mary müthiş bir kadın.
O zorlu bir rakipti.
Tom heybetli bir adam.
Tom zorlu bir rakip olacaktır.
Korkunç görünen örümcekler insanlara saldırmazlar.
Tom zorlu bir rakip.
Bu yapı 'merkezi bir kalenin' güzel ve heybetli bir örneğidir.
Sürüler hâlinde avlanır ve yaşarlar. Çok tehlikeli rakiplerdir.
Parstan iki kat ağır olan erkek domuzlar korkulası korumalardır. Riske girmeye değmez.
İyi bir kafa ve iyi bir kalp her zaman müthiş bir kombinasyondur. Fakat buna bir okuryazar dil ya da kalem eklediğinizde, o zaman çok özel bir şeyiniz vardır.
Benim müthiş büyükannem dil için öylesine titizdi ki ne zaman birinin "Can I.."ile soru sorduğunu duysa onların sözünü keser ve ani reaksiyon gösterirdi, "ben bilmiyorum, sen? Neyi yapabildiğini kendin bilmiyorsan ben nasıl bilirim? Eğer izin istiyorsan 'May I...' de"