Examples of using "Plainly" in a sentence and their turkish translations:
Onlar sade giyinmişlerdi.
O açıkça hatalı.
Tom onu açıkça görebiliyordu.
acısını çekmekte olan bu kıza yardım etmek yerine...
Çünkü, sevgili izleyiciler, Porto Riko, çıkça, iflas etmiş.
Onu daha açık bir şekilde çeviremezdi.
Lafı dolandırma ve benden ne istediğini açıkça söyle.