Translation of "Expressed" in Turkish

0.010 sec.

Examples of using "Expressed" in a sentence and their turkish translations:

Fadil expressed sorrow.

Fadıl üzüntüsünü ifade etti.

Sami expressed that.

Sami onu ifade etti.

He expressed himself clearly.

O, kendini açıkça ifade etti.

He expressed his dissatisfaction.

Memnuniyetsizliğini ifade etti.

Tom expressed similar concerns.

Tom benzer kaygıları dile getirdi.

Tom expressed his disappointment.

Tom duyduğu hayal kırıklığını ifade etti.

Tom expressed some skepticism.

Tom bir şüphecilik ifade etti.

Tom expressed himself clearly.

Tom kendini açıkça ifade etti.

Tom expressed no remorse.

- Tom hiçbir pişmanlık ifade etmedi.
- Tom hiçbir pişmanlık göstermedi.

Sami expressed that accurately.

Sami bunu doğru bir şekilde ifade etti.

Her smile expressed her thanks.

Onun gülümsemesi onun teşekkürlerini ifade etti.

You have expressed your argument.

Sen görüşünü ifade ettin.

Sami expressed that in poetry.

Sami bunu şiir olarak ifade etti.

I must have expressed myself badly.

Ben kendimi kötü bir şekilde ifade etmiş olmalıyım.

Each student has expressed his opinion.

Her bir öğrenci görüşünü ifade etti.

She expressed satisfaction with her life.

Hayatından memnun olduğunu ifade etti.

He expressed himself in good English.

İyi İngilizce ile kendini ifade etti.

He expressed regret over the affair.

Olaydan duyduğu üzüntüyü ifade etti.

He frankly expressed his own view.

O dürüst bir biçimde kendi görüşünü dile getirdi.

I couldn't have expressed it better.

Ben onu daha iyi ifade edemezdim.

You really expressed yourself quite clearly.

Gerçekten kendinizi oldukça açık ifade ettiniz.

They expressed satisfaction with their lives.

Hayatlarından memnun olduklarını ifade ettiler.

Tom expressed himself in good English.

Tom iyi İngilizceyle kendini ifade etti.

Tom and Mary expressed themselves clearly.

Tom ve Mary kendilerini açık biçimde ifade ettiler.

And he expressed it in every movie

ve bunu da her filminde dile getirdi

She expressed her sentiments on the war.

Savaşla ilgili duygularını ifade etti.

He expressed his belief in her honesty.

O, onun dürüstlüğünde inancını ifade etti.

He expressed his thanks to us all.

Hepimize teşekkür etti.

He expressed himself very well in English.

O, İngilizce olarak kendini çok iyi ifade etti.

They all expressed regret over her death.

Hepsi onun ölümünden duyduğu üzüntüyü dile getirdi.

Thoughts are expressed by means of words.

Düşünceler kelimeler vasıtasıyla ifade edilirler.

Dan expressed his racist beliefs in public.

Dan ırkçı inançlarını halkın önünde dile getirdi.

Sami called Layla and expressed his condolences.

- Sami, Leyla'yı aradı ve başsağlığı diledi.
- Sami, Leyla'yı aradı ve taziyelerini bildirdi.

Angles are expressed in degrees and minutes.

Açılar derece ve dakika cinsinden ifade edilir.

He expressed his opinion in a few words.

Birkaç kelime ile görüşünü ifade etti.

He has at last expressed his true feelings.

O gerçek duygularını sonunda ifade etti.

Mary expressed her happiness when her daughter graduated.

Kızının mezuniyetinde Mary mutluluğunu dile getirdi.

expressed in terms of errors per thousand patient dates.

her bin hastada görülen hata sıklığına göre ifade edilmiş.

She expressed her feelings for nature in a poem.

O bir şiirde doğa için duygularını ifade etti.

There was a debate at the time that the horror expressed

Bir zamanlar, bu dehşet, nesnelerin insanlardan öncelikli

Sami never expressed any remorse for what he did to Layla.

Sami, Leyla'ya yaptıklarından dolayı hiçbir pişmanlık ifade etmedi.

They expressed their deep love of their country in their own ways.

Ülkelerine olan derin sevgilerini kendilerince ifade ettiler.

I thank you for the trust that you have expressed in me.

Bende ifade ettiğin güven için teşekkürler.

The mayor expressed his sympathy to all the families of the victims.

Belediye başkanı, tüm kurbanların ailelerine duygudaşlığını ifade etti.

One's philosophy is not best expressed in words; it is expressed in the choices one makes. In the long run, we shape our lives, and we shape ourselves.

İnsanın hayat görüşü sözlerinde değil, yaptığı seçimlerde kendini belli eder. Uzun vadede hem hayatımızı hem de kendimizi şekillendiririz.

The essential points of my argument have been expressed in the preceding pages.

Benim görüşümün temel noktasını önceki sayfalarda ifade ettim.

Carthaginian Senate expressed delight with his progress and promised aid to support his campaign.

Kartaca senatosu onun ilerleyişinden duyduğu hoşnutluğu ifade etti ve seferine destek olma sözü verdi.

- He couldn't have put it more plainly.
- He couldn't have expressed himself more clearly.

Onu daha açık bir şekilde çeviremezdi.

Numbers that can be expressed as fractions of two whole numbers are called rational numbers.

İki tam sayının kesirleri olarak ifade edilebilen sayılar, rasyonel sayılar olarak adlandırılır.

There are things in this world which simply cannot be expressed in the form of words.

Bu dünyada sadece kelime şeklinde ifade edilemeyen şeyler vardır.

One gesture may have multiple meanings, while a single meaning can be expressed by a number of gestures.

Bir tek anlam çok sayıda jestlerle ifade edilebilirken, bir jest birden fazla anlamlara sahip olabilir.

- I thanked him for what he had done.
- I expressed my gratitude for what he did for me.

Onun benim için yaptığı şey için minnettarlığımı dile getirmiştim.

The will of the people shall be the basis of the authority of government; this will shall be expressed in periodic and genuine elections which shall be by universal and equal suffrage and shall be held by secret vote or by equivalent free voting procedures.

Halkın iradesi kamu otoritesinin esasıdır; bu irade, gizli şekilde veya serbestliği sağlayacak muadil bir usul ile cereyan edecek, genel ve eşit oy verme yoluyla yapılacak olan devri ve dürüst seçimlerle ifade edilir.