Examples of using "Pilaf" in a sentence and their turkish translations:
Pilavımız dört yuandır.
Bu restoranda pilav var, ya.
Bu restoranda pilav var mı?
Bu restoranda pilav var mıdır?
Bu restoranda pilav var mı ki?
O, şimdi restoranda Özbek pilavı yiyor.
- Bu pilavın harika tadı var.
- Bu pilavın tadı harika!
Bu pilav tabii, ama hiç tadı yok.
Bu lokantada pilav var.
Vejetaryen pilavın var mı?
Bu restoranın pilavı var, değil mi?
Bu restoranın pilavı var mı?
Bu restoranın pulaosu olabilir mi?
Peki bu restoranın pilavı var mı?
- Etli pilav sekiz yuan. Vejetaryen pilav sadece dört yuan.
- Etli pualo sekiz yuan. Sebzeli pualo sadece dört yuan.
Bu restoranın pilavı olup olmadığını merak ediyorum.
Bu pilav olabilir ama tamamen lezzetsiz.
Vaov! Bu restorandaki pilav gerçekten iyi!
Biz bizim restoranda pilav, lo mein ve kebap yeriz.
- Sadece pilav değil, kebap da yedim.
- Sadece pualo yemedim aynı zamanda kebap da yedim.
Biraz kebaplı bir tabak pulao çok güzel.
Bu pualo o kadar doyurucu ki sadece iki kaşıktan sonra doyuyorum.