Translation of "Picks" in Turkish

With patience one picks roses.

Biri sabırla gülleri toplar.

She bought three new picks.

- O üç yeni mızrap satın aldı.
- O üç yeni pena satın aldı.

Tom picks up his dog's waste.

Tom köpeğinin atığını toplar.

- I hope the economy picks up soon.
- I hope that the economy picks up soon.

Ekonominin yakında gelişeceğini umuyorum.

Vöggr picks it up, runs Hjorvard through.

Vöggr onu alır, Hjorvard'ı yönetir.

Tom sometimes picks his nose in public.

Tom bazen kamusal alanda burnunu karıştırır.

- Tom is not violent and he never picks fights with anybody.
- Tom isn't violent and he never picks fights with anybody.
- Tom isn't violent and he never picks fights with anyone.

Tom öfkeli değil ve o asla biriyle kavga çıkarmaz.

He picks up his shot glass and he shouts "Moktor!"

bardağını kaldırıp "Moktor!" diyerek bağırmaya başlıyor,

Tom picks me up every morning on his way to work.

Tom her sabah işe giderken beni alır.

It picks up the heat signature of the landscape... and the animals within.

Bu kamera, arazinin yaydığı ısı enerjisini tespit eder. Tabii hayvanlarınkini de.

See, he picks up his hands as if he is eating a piece of food,

Ellerini, sanki bir parça yemek yiyormuş gibi kaldırıyor

When one lucky spirit abandons you another picks you up. I just passed an exam for a job.

Şanslı bir ruh seni terk ettiği zaman, bir başkası seni alır.Ben az önce bir iş sınavını geçtim.

But the problem is, of course, she's gotta come back. On the other side, the shark picks up her scent again.

Ama sorun şu ki geri dönmesi gerekiyor. Diğer tarafta, köpek balığı kokusunu tekrar aldı.