Examples of using "Parks" in a sentence and their turkish translations:
Parklarımızı seviyoruz.
Rosa Parks tutuklandı.
parkların nasıl küçüldüğünü,
Parklar yazma için idealdir.
Boston'un birçok güzel parkları var.
Sami arabasını buraya park eder.
Avcılık milli parklarda yasaklanmıştır.
Milli parklarda avlanmaya izin verilmez.
Boston'da çok sayıda park var.
gökdelenler, eğlence parkları ya da tema parkları... her ne olursa.
Birçok evsiz insan parklarda yaşıyor.
Avlanmak ulusal parklarda yasaktır.
Londra'da çok sayıda park var.
Şehirde birçok güzel parklar vardır.
Milli parklarda avcılık yasaklanmıştır.
Japonya'da hiç güzel parklar var mıdır?
İki park arasında bir nehir var mıdır?
Londra'da birçok güzel park vardır.
Kentimizde birçok park var.
Boston'da çok güzel parklar var.
Biz bir sürü parka gittik.
Kasabada hiç park var mı?
Kuzey Amerika'daki sanayi bölgesinde,
Londra'da çok sayıda park vardır.
Bu şehirde bazı güzel parklar vardır.
Bu Tom'un genellikle arabasını park ettiği yer.
Wroclaw'da birçok park var.
Boston'da birçok park var.
Mimari ve parkların çok güzel olduğu bir mahalleye gittiniz
O kentte tiyatro,müze, kütüphane ve parklar var.
Park ve dağlarımız hakkında yazacağım.
Rosa Parks, beyaz bir yolcuya koltuğunu bırakmayı reddetti.
Evimden çok uzakta olmayan birkaç park var.
parklarda benim şarkılarla dans eden dünya güzeli ergenlerle tanıştım.
Sokakta ya da parklarda içki içmek Birleşik Devletler'in çoğu yerinde yasa dışıdır.