Examples of using "Hunting" in a sentence and their turkish translations:
İyi avlar!
Ben avlanıyordum.
Ben avlanmaya gidiyorum.
O iş arıyor.
Ava gidiyoruz.
Ben bir daire arıyorum.
Ne avlıyorsun?
Tom avlanmayı sever.
Avlanmaktan hoşlanırım.
Ben bir iş avcısıyım.
Avlanmaya gitmeliydim.
Onunla birlikte avlanıyorum.
Tom sülün avına gitti.
O geyik avına gitti.
O, ördek avına gitti.
Hâlâ bir iş arıyorum.
Tom ördek avına gitti.
Av sezonu bitti.
Avcılık artık yasaklanmıştır.
Tom orman tavuğu avlıyor.
Tom iş arıyor.
Tom'un bir av tüfeği var.
Kim ava gitmek ister?
Tom'la birlikte avlanıyorum.
Tom ava gitmek istiyor.
Tom iş arama için dışarıda.
Ben biraz avcılık yaptım.
Onlarla birlikte avlanıyorum.
Ben gerçekten iş aramaktan nefret ediyorum.
Tom avcılığa düşkün.
Yayla avlanma sezonu bugün açılıyor.
Ava gitmek istiyorum.
Tom ava çıkmak istedi.
Tom hiç ava gitmedi.
Tom ava gittiğini söyledi.
Avcılık milli parklarda yasaklanmıştır.
Milli parklarda avlanmaya izin verilmez.
Kral bu sabah ava gitti.
O, ormanda avlanmaya gitti.
Tom ve Mary geyik avlamaya gittiler.
- Avcılık ruhsatınız var mı?
- Av ruhsatın var mı?
- Tom iş aramaya başlamak istiyor.
- Tom iş aramaya koyulmak istiyor.
Tom bir iş arıyor.
Tom'un avlanma ruhsatı var mı?
Avlanmak bu alanda yasaklanmıştır.
O, iş aramakla meşguldür.
Erkekler aslanları avlamaya gitti.
Avlanmak ulusal parklarda yasaktır.
Tom ve Mary ev arıyor.
Ava çıkmak ister misin?
Korunan alanlarda avcılık yasaktır.
Milli parklarda avcılık yasaklanmıştır.
Geçen hafta sonu ördek avına gittim.
Sami geçen hafta sonu ördek avlamaya gitti.
Tom ve ben ev aramaya gidiyoruz.
Tom geçen ay ördek avlamaya gitti.
Tom avlanmak istemiyor.
Tom avlanmak istemedi.
Avcılık hakkında pek bilgim yok.
Ava gitmek istemiyorum.
Sami avlanmaya çok hevesliydi.
Sami, Alaska'da geyik avlıyordu.
Sami bir av kazasında öldü.
Bence Tom kendi başına avlanmaya gitti.
Balığa çıkmayı mı yoksa ava çıkmayı mı tercih edersin?
ve avlanmayı basit bir refleks haline getirdiği ile alakalı.
Avlanma sahalarını büyük kedilerle paylaşıyorlar.
Sayfanın "İletişim" sayfasını inceleyin.
tabi onları avlamamak ve yememek de
ve avlanarak hayatta kalmaya çalışıyoruz
İlk başta, balık avlayacağını düşündüm.
Hemingway, Afrika'daki büyük hayvan avından hoşlandı.
O avlamayı seviyor.
Burası avlanmak için güzel bir yer.
Anne kedi kuşları avlamak için dışarı çıktı.
Tom bir av kazasında öldü.
Balıkçılık, avcılık, yürüyüş ve kayakçılık popülerdir.
Gömülü hazineyi hâlâ arıyor musun?
Onun sevdiği eğlenceler avcılık ve golf.
Ben boş zamanımda avlanmaya giderim.
Tom avcı bıçağı ile Mary'yi bıçakladı.
Tom ile ava çıkmak istiyorum.
Geçenlerde birkaç arkadaşım beni top avına götürdü.
Şartlar, av için haftalarca bu kadar iyi olmayacak.
Daha aydınlık olması dişi aslanın avlanmasını zorlaştırıyor.
Ortada bunca av olması başka jaguarları da buraya çekiyor.
Beni av stratejisinin bir parçası olarak kullandı.
Artık beslenme veya avlanma yoktu.
Ayının kürkünü onu avlamadan önce satma.
Onlar enkaz arasında ceset arıyorlar.
Tom ve Mary Paskalya yumurtaları için avlanmaya gitti.
Balığa çıkmayı mı yoksa ava çıkmayı mı tercih edersin?
Bu sessiz sakin ormanda avlanmak yasaktır.
Avcılık oyunu bu huzurlu vahşi doğada yasaklanmıştır.
Sezonun çoğu günü ava gitti.