Translation of "Obsolete" in Turkish

obsolete technology

eski teknoloji kullanıyorlar

It's obsolete.

- Modası geçmiş bir şey.
- Eski moda bir şey.
- Miadı dolmuş bir şey.
- Zamanı geçmiş bir şey.

That's an obsolete model.

Bu demode bir model.

This sentence is obsolete.

Bu cümle pek kullanımıyor.

This is an obsolete usage.

Bu eski bir kullanımdır.

And that's making some courses obsolete.

Bu da bazı dersleri modası geçmiş kılıyor.

Television is obsolete as a medium in any case.

Televizyon ortam olarak her halükarda modası geçmiş.

Your computer is obsolete. You need to buy a new one.

Bilgisayarınız eskimiş. Yeni bir tane almalısınız.

Determining which rules and regulations are obsolete and need to be eliminated.

karar vermek için bir komite kurdu.