Examples of using "Making" in a sentence and their turkish translations:
Kütüphaneler, konser salonları,
üniversiteler, müzeler yapmak iyi bir şeydir.
Ne yapıyorsun?
O kurabiye yapıyor.
Biz ilerleme gösteriyoruz.
O çay yapıyor.
- Beni utandırıyorsun.
- Beni mahcup ediyorsun.
Mantıklı olmuyorsun.
O ilerleme kaydediyor.
O ilerleme gösteriyor.
Gelişme kaydediyorum.
Kahve yapıyorum.
Akşam yemeği yapıyorum.
Biz para kazanıyoruz.
Sen ilerleme kaydediyorsun
Biz sabah kahvaltısı hazırlıyoruz.
Değişiklikler yapıyorum.
Biber yapıyorum.
Lazanya yapıyorum.
Gözleme yapıyorum.
Çay yapıyorum.
Mazeret beyan etmeyi bırak.
Ben guacamole yapıyorum.
Patlamış mısır yapıyorum.
Kahvaltı hazırlıyorum.
Ben kurabiye yapıyorum.
Bu sesi yapan ne?
Ben bunu telafi etmiyorum.
Bunu ben uydurmuyorum.
Tom hiç güvence vermiyor.
Sürekli hatalar yapıyorsun.
Sen tarih yazıyorsun.
O çay yapıyordu.
Kurabiye yapmak zaman alır.
Tom somurtuyor.
Biz kesinlikle ilerleme yapıyoruz.
Biz iyi bir ilerleme yapıyoruz.
- Ortalığı batırıyorsun.
- Etrafı dağıtıyorsun.
Hiçbir anlam ifade etmiyorsun.
Onu daha kötü yapıyorsun.
Beni huzursuz ediyorsun.
Beni rahatsız ediyorsun.
Beni sinirlendiriyorsun.
Bir hata yapıyorsun.
Biz iyi vakit geçiriyoruz.
Sen bunu kişiselleştiriyorsun.
Onlar bir film çekiyor.
Tom'u rahatsız ediyorsun.
Tom'u sinirlendiriyorsun.
Sözlerimin anlamı var mı?
Ben bazı değişikler yapıyorum.
Özür dilemiyorum.
Ben bir film yapacağım.
Kararları kim veriyor?
- Tom yatağını topluyor.
- Tom yatağını düzeltiyor.
Beni hasta ediyorsun.
Uyduruyorsun.
Omlet yapıyorum.
Ben sadece sağlama bağlıyorum.
Seni ne rahatsız ediyor?
Karar alma zamanı.
Ne yapıyorsun?
Tom çay yapıyor.
Biz gelişme kaydediyor muyuz?
Biz çözmeye başladık.
Tom mantıklı değil.
- Bu sesi ne çıkarıyor?
- Bu gürültüyü yapan ne?
Tom kahvaltı hazırlıyor.
Tom sandviçler yapıyor.
Tom kahve yapıyor.
Bir kardan adam yapıyorum.
Bizi sinirlendiriyorsun.
Onları sinirlendiriyorsun.
Onu sinirlendiriyorsun.
Onu sinirlendiriyorsun.
Tom bisküviyi seviyor.
Hep hata yapıyorsun.
Mary çay yapıyor.
O çay yapıyor.
Biz çay yapıyoruz.
Onlar çay yapıyor.
Ben değişiklik yapmıyorum.
Ben bir belgesel yapıyorum.
Yaygara yapmayı bırak.
Karar vermeyi severdi.
O akşam yemeği hazırlıyor.
Sen sadece bahaneler üretiyorsun.
O, maydanoz çayı yapıyor.
İlerleme kaydediyoruz.
Mary reçel yapıyor.
- Harika ilerleme kaydediyoruz.
- Büyük ilerleme kaydediyoruz.
- Tom hatalar yapmaya başladı.
- Tom hata yapmaya başlamıştı.