Translation of "Navigate" in Turkish

0.003 sec.

Examples of using "Navigate" in a sentence and their turkish translations:

More capacity to navigate a climate-changing world.

bir dünyayı yönlendirmede daha yüksek bir kapasite demek.

Sami used a flashlight to navigate in the attic.

- Sami tavan arasında yönünü bulmak için bir el feneri kullandı.
- Sami tavan arasında gezinmek için bir el feneri kullandı.

Stories are the means by which we navigate the world.

Hikâyeler dünyaya yön verdiğimiz araçlar.

But it provides a simple, reliable way to navigate across oceans.

Ancak, yine de okyanuslarda gezinmek için basit ve güvenilir bir yol sağlar.

But it’s hard to navigate the vast, featureless dunes in the dark.

Fakat bu engin, tekdüze kumullarda karanlıkta yol bulmak zor.

He was not only supposed to be able to navigate the physical world,

Sadece fiziksel dünyayı değil,

With city lights outshining the night sky, animals can no longer navigate by the stars.

Şehir ışıkları gece gökyüzünü aydınlığa boğduğundan hayvanlar, yıldızlara bakarak yol bulamaz oluyor.

Which is a big deal if you are trying to navigate the ocean with only a compass.

sadece bir pusula ile gezinmeye çalışıyorsanız yönü koruduğu için bu projeksiyon büyük önem taşır.