Examples of using "Hard" in a sentence and their turkish translations:
Çok çalışıyorsun.
Küsmece darılmaca yok!
Sıkı çalışır ve sıkı oynarım.
Zor değil.
Sıkı çalışır.
Onlar çok çalıştı.
Ben sıkı çalışıyorum.
Bu zor.
Sıkı çalış.
Elinden geldiğince çabala.
Sıkı dövüşürüz ve iyi oynarız.
Sıkı çalışıyoruz.
- Bardaktan boşanırcasına yağmur yağıyor.
- Sert yağmur yağıyor.
- Şakır şakır yağmur yağıyor.
- Fena yağmur yağıyor.
- Tufan gibi yağmur yağıyor.
- Gök delinmiş gibi yağmur yağıyor.
Sıkı çalışacağım.
Farsça zor değil.
Çok çalıştın.
Bu zor.
Bu çok zor.
Çok sıkı çalışma.
O çok çalışıyordu.
O kadar da zor değil.
Çok fazla çalışıyorsun.
Hayal etmek zor.
O kadar zor değil.
O gerçekten çok düşünüyor.
O oldukça zordu.
Hayat çok zordur.
Çok aşırı uğraşıyorsun.
Bu çok zor değil.
Ben çok çalışacağım.
Yağmur şiddetli değil.
Söylemesi zor.
Tom çok çalışıyor.
O çok zor.
Herkes için zor değil.
Gerçekten zor.
ama oldukça zor.
Çiçekler dayanıklı.
bazı doğrulamaları olduğu ortaya çıktı
Hisse senetleri sert düştü.
O çok çalıştı.
Sert esiyor.
O çok çalışır.
O çok çalışır.
O çok çalışır.
Bu çok zor.
Çok düşündüm.
Çok kar yağıyor.
O çok çalıştı.
O sıkı çalıştı.
Hayat zordur.
Arapça zor değil.
Gerçekten zor.
Sıkı çalışıyorum.
Çok dua edeceğim.
Bu sıkı dondurulmuş.
Nancy çok çalıştı.
O zor değildi.
Tom sıkı çalıştı.
Tom çok çalışır.
Bu muhtemelen zor.
Matematik zordur.
Zamanlar zordu.
Biz çok çalıştık.
Bu zor.
Sen dik başlısın!
Çok çalıştım.
Zor değil.
Çok çalışıyorsun.
Bu zor değil.
Ne çok zordur?
Tom çok çalışır.
Çok çalışacağız.
Onlar çok çalıştı.
Çok denedim.
Çok çalışırım.
Çok çalıştım.
Zor mu?
Zor değil mi?
Zordu.
O zor iştir.
Oldukça zor.
Çok zor.
Sadece çok çalış.
Bu çok zor.
Sen sıkı çalıştın.
Herkes çok çalıştı.
Biz çok çalıştık.
Tom çok çalışır.
Tom çok çalıştı.
John sıkı çalışır.
Bu çok zor.