Examples of using "Nara" in a sentence and their turkish translations:
Nara'yı ziyaret ettim.
O, Nara'ya gitti.
O, Nara'yı otobüsle ziyaret etti.
- Nara, çok eski bir şehirdir.
- Nara çok eski bir şehir.
Gelecek hafta Nara'yı ziyaret edeceğim.
Nara Kyoto kadar eski.
Bu fotoğraf Nara'da çekilmiştir.
O bir otobüsle Nara'yı ziyaret etti.
Hiç Nara'da bulundun mu?
Nara'da bir sürü geyik var.
Gelecek sefer Nara'yı ziyaret etmeyi umuyorum.
Nara'da yaşayan bir arkadaşım var.
Nara, sakin ve güzel bir şehir.
Nara'yı seviyorum, özellikle Sonbaharda.
Nara'ya okul gezisi yaptık.
O sadece Kyoto'yu değil fakat aynı zamanda da Nara'yı ziyaret etti.
Nara adlı küçük bir kasabada doğdum.
Kyoto'da ya da Nara'da yaşamak istiyorum.
Nara manzaralarını seyredeceğim.
O, bana gelecek ay Nara'yı ziyaret edeceğini söyledi.
Ben Kyoto'yu ve aynı biçimde Nara'yı ziyaret etmeyi planlıyorum.
Bu sabah o yarın Nara'ya gideceğini söyledi.
Japonya'da Kyoto ve Nara gibi güzel şehirler vardır.
- Japonya güzel kentlerle doludur. Örneğin Kyoto ve Nara.
- Japonya güzel şehirlerle doludur. Kyoto ve Nara, örneğin.
Japonya güzel şehirlerle doludur. Örneğin, Kyoto ve Nara.
Bu sabah o yarın Nara'ya gideceğini söyledi.
Nara'yı tekrar ziyaret edersem, onu dört kez ziyaret etmiş olacağım.
Jane onun Kyoto hakkında bildiği kadar çok Nara hakkında bilmiyor.
Onlar Nara'yı geçtikten on dakika sonra, arabanın benzini bitti.
İki kızından biri Tokyo'da, diğeri Nara'da yaşıyor.
Nara hayatında en az bir kez ziyaret etmeye değer eski bir şehirdir.
İki oğlum var. Biri Nara'da ve diğeri Tsu'da.
Japonya'da birçok güzel kent vardır. Örneğin Kyoto ve Nara.