Translation of "Maximum" in Turkish

That's the maximum.

Bu maksimumdur.

Maximum length: 200 words.

Maksimum uzunluk: 200 kelime.

Yesterday's maximum temperature was 37ºC.

Dün maksimum sıcaklık 37ºC idi.

Its length is maximum 100 meters

uzunluğu da maksimum 100 metredir

He took out the maximum insurance.

O, maksimum sigortaya çıkardı.

Tom is at a maximum security prison.

Tom maksimum güvenlikli bir hapishanededir.

A category 5 hurricane causes maximum damage.

Kategori 5 bir kasırga maksimum hasara neden olur.

Layla was in a maximum security prison.

Leyla yüksek güvenlikli bir hapishanedeydi.

Tom is in a maximum-security prison.

Tom çok güvenlikli bir cezaevinde.

Tom turned the volume to the maximum.

- Tom sesi sona getirdi.
- Tom sesi sonuna kadar açtı.

What is the maximum dosage for an adult?

Bir erişkin için maksimum dozu nedir?

You have exceeded the maximum number of invites.

Maksimum davetiye sayısını aştınız.

You may spend a maximum of 100 dollars.

En fazla 100 dolar harcayabilirsiniz.

This hall holds a maximum of 1,000 people.

Bu salon maksimum 1000 kişi alır.

The Gaza Strip is a maximum security prison.

Gazze Şeridi yüksek güvenlikli bir hapishanedir.

The bus can carry a maximum of forty people.

Otobüs en fazla kırk kişi taşıyabilir.

This truck has a maximum load of 5 tons.

Bu kamyon en fazla 5 ton yük taşıma kapasitesine sahip.

Dan arrived at the maximum security facility on January 2.

Dan 2 Ocak günü maksimum güvenlik fasilitesinde geldi.

Dan was sent to a maximum security facility in Florida.

Dan Florida'da bir maksimum güvenlik tesisine gönderildi.

Technically it can be maximum 500 meters length of giant wave

zaten teknik olarak maksimum 500 metre olabiliyor dev dalganın uzunluğu

Thanks to technological innovations, maximum outputs of the factory have doubled.

Teknolojik yenilikler sayesinde, fabrikanın maksimum üretimi iki katına çıktı.

Dan was serving a life sentence in a maximum security facility.

Dan maksimum güvenlikli bir tesiste ömür boyu hapis cezasını çekiyordu.

The milk they want. They must meet some maximum quotas imposed by Brussels. So guess what,

süt üretemez ya da satamaz. Brüksel tarafından koyulan maksimum kotalar var. Tahmin edin bakalım,