Examples of using "Meters" in a sentence and their turkish translations:
Boyu üç metre, dört metre.
10 metre değilsede 5 metre var
yüksekliği 146.7 metre
Parkmetreler nerede?
yüksekliği ise 6 metre
Ben 1.83 metre boyundayım.
Ben 1.90 boyundayım.
yaklaşık 150 metrede
tabanı ise 230.34 metre
Bu üç metre uzunluğundadır.
O, seksen metre uzunluğunda idi.
Sekiz metre uzunluğundaydı.
Yaklaşık üç metre uzakta.
Tom yaklaşık 30 metre düştü.
Sesini 200 metreyi aşkın bir alana yayıyor.
uzunluğu da maksimum 100 metredir
bu arkadaş, boyu beş metre,
İstasyon 100 metre uzaklıktadır.
O, otuz metre uzunluğundadır.
Gölet üç metre derinliğindedir.
Nehir karşıdan karşıya 35 metredir.
Çukur iki metre genişliğindedir.
O, iki metre ile önde gidiyor.
Bir mil yaklaşık 1,600 metredir.
Duvar 27,5 metre uzunluğundadır.
Bu maden 500 metre derinliğindedir.
Fuji Dağı 3776 metre yüksekliğindedir.
O kumaştan 6 metre al.
Tom benim üç metre arkamdaydı.
Yetmiş metre kabloya ihtiyacım var.
Bu dağ 3000 metre yüksekliktedir.
Bu ağacın etrafı üç metre ölçülür.
Duvar, iki metre kalınlığındadır.
Gemi on metre uzunluğundaydı.
Kar birkaç metre derinlikte idi.
İstasyon iki metre uzakta.
- Bir kilometrede kaç tane metre var?
- Bir kilometrede kaç metre vardır?
- Tahta yaklaşık iki metre uzunluğundadır.
- Pano yaklaşık iki metre uzunluğundadır.
Gölet 100 metre çapındadır.
Nehir 50 metre genişliğindedir.
Köprü otuz metre genişliğindedir.
Göl yaklaşık 25 metre derinliğindedir.
Sadece elli metre ipim var.
İstasyon buradan 100 metre uzaklıktadır.
Bina yüz metre yüksekliğindedir.
Bu dişi ileride on metre büyüklüğü aşabilir.
Güvenlik için uçurumun kenarından 100 metre aşağı inmeleri gerek.
fakat metrelerce yüksekliğe taşınıyor
Kule, 220 metre kadar yüksek.
Köprünün 100 metre uzunluğu var.
Dağ, deniz seviyesinden 2000 metre yüksekliktedir.
- 100 metreyi on iki saniyede koşabilir.
- On iki saniyede 100 metre koşabilir.
11 saniyede 100 metre koştu.
İpten iki metre kesti.
Ben istasyona 200 metre mesafede yaşıyorum.
Bir mil yaklaşık 1600 metreye eşittir.
Tom yüz metreyi on iki saniyede koştu.
Ağacın kök sistemi otuz metre boyunca uzanır.
İnce bağırsak yaklaşık yedi metre uzunluğundadır.
Bir kilometre bin metredir.
Denizaltı 300 metreye kadar dalabilir.
Bu geminin uzunluğu 30 metredir.
Bu şehir, deniz seviyesinden 1.600 metre yukarıdadır.
O dağ yaklaşık üç bin metre yüksekliğindedir.
Bu dağın yüksekliği 3000 metredir.
Gemi suya üç metre battı.
Dikkat. Yavaşla. 200 metre de tehlikeli dönüş.
- Yarıçapı en az otuz metre olmalıdır.
- Onun yarıçapı en az otuz metre olmalıdır.
Dağ deniz seviyesinden 5000 metre yüksekte.
Üstelik ağaçlar arasında 150 metreye kadar süzülebiliyor.
6 metre yüksekliğinde 60 ton ağırlığındaki taşı
bu yapının yüksekliği 1800 metre olacaktı
Su on metrelik bir seviyeye yükseldi.
Çam ağaçları otuz metre yüksekliğe kadar büyüyebilirler.
İp birkaç metre çok kısaydı.
Evet. O, on iki saniye içinde 100 metreyi koşabilir.
Ağaçlar otuz metre aralıkla ekilir.
Uçak 10.000 metre yüksekliğe tırmandı.
Kulenin yüksekliği 100 metrenin üzerindedir.
Kasaba deniz seviyesinden 1500 metre yüksekte yer alıyor.
On bin metre koşmak için büyük tahammüle ihtiyacın var.
Uçak 3000 metre yükseklikte uçtu.
- Yüz metre için dünya rekorunu elinde tutuyor.
- Yüz metrede dünya rekoru sahibidir.
Odanın alanı iki buçuk metre karedir.
O kulenin 330 metre uzunluğunda olduğundan çok eminim.
Yol bu noktada üç metre genişliktedir.
Bomba patladığında Tom üç metre uzaklıktaydı.
Ağacın beş metre uzağında bir kedi var.
Sadece bu sokakta yaklaşık 200 metre boyunca yukarıya gidin.
O on iki saniyede yüz metre koşabilir.
"Öğretmenim" dedi, "raptorların boyu üç metreden kısa" dedi.
raptorların boyu 2 metre 20 santim falan yazıyor.