Translation of "Security" in Turkish

0.007 sec.

Examples of using "Security" in a sentence and their turkish translations:

- Call security!
- Call security.

Güvenliği ara!

Legal security?

Yasal güvenlik mi?

Call security.

Güvenliği ara.

Better financial security,

daha güçlü bir ekonomik güvenlik,

Security eventually intervened.

Güvenlik sonunda müdahale etti.

I called security.

Güvenliği aradım.

I'll call security.

Güvenliği arayacağım.

I'm calling security.

Güvenliği arıyorum.

Tom called security.

Tom güvenliği aradı.

Layla called security.

- Leyla güvenliği çağırdı.
- Leyla güvenliği aradı.

Environment and national security?

Çevre ve ulusal güvenlik?

Security will be tightened.

Güvenlik sıkılaştırılacak.

Security before everything else.

Başka her şeyden önce güvenlik.

Can someone call security?

Birisi güvenliği arayabilir mi?

Security was extremely tight.

Güvenlik son derece sıkıydı.

Security was very tight.

Güvenlik çok sıkıydı.

Don't bother calling security.

Boşuna güvenlik çağırmayın.

Did you notify security?

Güvenliğe haber verdin mi?

Tom worries about security.

Tom güvenlik konusunda endişeli.

I'm installing security updates.

Güvenlik güncellemelerini yüklüyorum.

Sami was calling security.

Sami güvenliği arıyordu.

The proof is that Social Security Institution stands for Social Security Institution.

Kanıtım da SGKnın açılımının Sosyal Güvenlik Kurumu olmasıdır

Go through the security checkpoint

güvenlik kontrolünden geçerdim

She has security against robbery,

soygunculuğa karşı koruma altında

security at the highest level

güvenliği en üst düzeyde

Please get me hotel security.

Lütfen beni otel güvenliğine götürün.

Security is the greatest enemy.

Dikkatsizlik en büyük düşmandır.

Tom, call security right now!

Tom hemen güvenliği ara!

We've installed several security cameras.

Tom birkaç güvenlik kamerası kurdu.

I'm in charge of security.

Güvenlikten sorumluyum.

She installed a security camera.

O bir güvenlik kamerası kurdu.

We have a security breach.

Bir güvenlik ihlâlimiz var.

Tom is a security officer.

Tom bir güvenlik görevlisidir.

Tom is a security specialist.

Tom bir güvenlik uzmanıdır.

Did anybody call for security?

Birisi güvenliği çağırdı mı?

Perhaps we should call security.

Belki de güvenliği çağırmalıyız.

Security is still a concern.

Güvenlik hala bir endişedir.

No security system is foolproof.

Hiçbir güvenlik sistemi güvenli değildir.

Our security cameras are fake.

Bizim güvenlik kameraları sahte.

What's your social security number?

Sosyal güvenlik numaranız nedir?

Security was also a challenge.

Güvenlik de bir zorluktu.

Is there a security problem?

- Güvenlik problemi var mı?
- Bir güvenlik sorunu mu var?
- Güvenlik sorunu var mı?

Where is the security guard?

Güvenlik görevlisi nerede?

Are there any security updates?

Herhangi bir güvenlik güncellemesi var mı?

Sami called security for Layla.

Sami, Leyla için güvenliği çağırdı.

Sami called the building security.

- Sami bina güvenliğini aradı.
- Sami bina güvenliğini çağırdı.

Sami called the school security.

Sami okul güvenliğini çağırdı.

The security level, as established by the Department of Homeland Security, is orange.

Güvenlik seviyesi İç Güvenlik Bakanlığı tarafından belirlendiği gibi, turuncudur.

A dangerously false sense of security.

tehlikeli ve aldatıcı bir güvenlik hissi bu.

Job security became a major worry.

İş güvenliği büyük bir endişe haline geldi.

Do you require a security deposit?

Bir güvenlik depozitosuna ihtiyacın var mı?

Don't just stand there. Call security.

Orada durma. Güvenliği ara.

Security was increased in the city.

Şehirde güvenlik artırıldı.

Tom is an unemployed security guard.

Tom işsiz bir güvenlik görevlisidir.

Tom pointed at the security camera.

Tom güvenlik kamerasını işaret etti.

Every citizen has a security number.

Her vatandaşın bir güvenlik numarası vardır.

How did you get past security?

- Güvenliği nasıl aştınız?
- Güvenliği nasıl atlattın?

It's a matter of national security.

Bu bir ulusal güvenlik meselesi.

Do I need to call security?

Güvenliği aramam gerekiyor mu?

We have to get through security.

Güvenlikten geçmek zorundayız.

I'm not concerned about my security.

Güvenliğim konusunda endişe duymuyorum.

Sami called security on that woman.

Sami o kadın için güvenliği aradı.

The security system scanned Tom's retina.

Güvenlik sistemi Tom'un retinasını taradı.

Who doesn't hope for peace and security?

Kim barış ve güvenliği istemez?

You need to work on your security.

Güvenliğiniz üzerinde çalışmanız gerekiyor.

Tom is working as a security guard.

Tom güvenlik görevlisi olarak çalışıyor.

Your security guard wouldn't let me in.

Güvenlik görevlin içeri girmeme izin vermedi.

Tom disguised himself as a security guard.

- Tom bir güvenlik görevlisi olarak kimliğini gizledi.
- Tom kendini bir güvenlik görevlisi olarak gizledi.

Tom is at a maximum security prison.

Tom maksimum güvenlikli bir hapishanededir.

Tom runs a security firm in Boston.

Tom, Boston'daki bir güvenlik firmasında çalışıyor.

Tom recruited John as a security advisor.

Tom güvenlik danışmanı olarak John'u işe aldı.

He inspired feelings of strength and security.

O, güç ve güven duygularına ilham verdi.

I need to call the security guard.

- Güvenlik görevlisini aramam gerek.
- Güvenlik görevlisini aramam lazım.

Layla was in a high security prison.

Leyla yüksek güvenlikli bir cezaevindeydi.

Layla was in a maximum security prison.

Leyla yüksek güvenlikli bir hapishanedeydi.

Tom is in a maximum-security prison.

Tom çok güvenlikli bir cezaevinde.

Sami applied for a social security card.

Sami sosyal güvenlik kartı için başvuruda bulundu.

Sami told the security guard what happened.

Sami neler olduğunu güvenlik görevlisine anlattı.

The security guards wouldn't let us in.

- Güvenlik görevlileri bizi içeri almıyordu.
- Güvenlik bizi içeri sokmuyordu.

Our building has taken all the security precautions

binamız sağlam bütün güvenlik önlemlerini almışız

Escobar ensured his own security in prison because

Escobar cezaevinde kendi güvenliğini kendisi sağlıyordu çünkü

Their job is to check the security system.

Onların işi, güvenlik sistemini kontrol etmektir.

We may ask for your social security number.

Sosyal güvenlik numaranızı isteyebiliriz.

A firewall guarantees your security on the internet.

Güvenlik duvarı, internette güvenliğinizi garanti eder.

Tom is a security guard at the airport.

Tom havaalanında bir güvenlik görevlisidir.

Dan got a job as a security guard.

Dan'ın bir güvenlik görevlisi olarak bir işi var.

We have three security guards who take shifts.

Vardiya alan üç güvenlik görevlimiz var.

The security team checked the car for explosives.

- Güvenlik timi arabada bomba araması yaptı.
- Güvenlik ekibi arabada patlayıcı kontrolü yaptı.

The robbery was caught on a security camera.

Soygun, güvenlik kamerasına yakalandı.

State your name and social security number, please.

Lütfen adınızı ve sosyal güvenlik numaranızı belirtin.

Tom was a security guard at that time.

Tom o sırada bir güvenlik görevlisiydi.

The Gaza Strip is a maximum security prison.

Gazze Şeridi yüksek güvenlikli bir hapishanedir.

He is a security guard at the airport.

Havaalanında güvenlik görevlisi.