Translation of "Causes" in Turkish

0.018 sec.

Examples of using "Causes" in a sentence and their turkish translations:

Speeding causes accidents.

Hız yapma kazalara neden olur.

What causes it?

Ona ne sebep oluyor?

What causes that?

Ona ne sebep oluyor?

What causes this?

Buna ne sebep oluyor?

What causes loneliness?

Ne yalnızlığa neden olur?

Careless driving causes accidents.

Dikkatsiz sürüş, kazalara sebep olur.

War necessarily causes unhappiness.

- Savaş mutlaka mutsuzluğa neden olur.
- Savaş mutlaka mutsuzluğa sebep olur.
- Savaş mutlaka mutsuzluğa sebebiyet verir.

Carelessness often causes accidents.

Dikkatsizlik çoğunlukla kazalara neden olur.

Smoking causes lung cancer.

Sigara içmek akciğer kanserini tetikler.

This disease causes blindness.

Bu hastalık körlüğe neden olur.

Which organism causes malaria?

Hangi organizma sıtmaya neden olur?

Tobacco smoke causes cancer.

Tütün dumanı kansere neden olur.

What are the causes?

Nedenleri nelerdir?

That causes a problem.

Bu bir soruna sebep olur.

Tom always causes trouble.

Tom her zaman soruna neden olur.

What causes teeth grinding?

Diş gıcırdatmaya ne neden olur?

Food intolerance causes fatigue.

Yiyecek hassasiyeti yorgunluğa neden olur.

And therefore their real causes

bu sebeple gerçekleşme sebeplerini

It also causes some changes

Ayrıca yatağı yumurta için daha sıcak

Smog causes plants to die.

Kirli hava bitkilerin ölmesine sebep olur.

Pneumonia causes difficulty in breathing.

Zatürre nefes almada zorluğa neden olur.

The seasoned bread causes farts.

Baharatlı ekmek osuruğa neden olur.

Speeding often causes car accidents.

Sürat genellikle araba kazalarına sebep olur.

What usually causes the pain?

Ağrıya genellikle ne sebep olur.

Like causes produce like results.

Benzer sebepler benzer sonuçlar üretirler.

He died of natural causes.

O, doğal nedenlerden öldü.

And the violence causes silence.

Ve şiddet sessizliğe neden olur.

Epilepsy can have various causes.

Epilepsinin farklı sebepleri olabilir.

Tom died of natural causes.

- Tom eceliyle öldü.
- Tom doğal nedenlerle öldü.

Fear causes aggression in dogs.

Korku köpeklerde saldırganlığa neden olur.

What causes websites to lag?

Web sitelerinin gecikmesine ne sebep olur?

What causes that to happen?

Ne onun olmasına neden olur?

She died of natural causes.

Doğal sebeplerden öldü.

Too much power causes corruption.

Çok fazla güçi yolsuzluğa neden oluyor.

This problem has multiple causes.

Bu sorunun birden fazla nedeni var.

And that causes emissions from deforestation.

ve bu da orman tahribine dayalı salınımlara neden oluyor.

Gravity causes objects to have weight.

Nesnelerin ağırlığının sebebi yer çekimidir.

An abortion can have various causes.

Kürtajın çeşitli nedenleri olabilir.

We don't know what causes cancer.

Kansere neyin sebep olduğunu bilmiyoruz.

Do you know what causes that?

Ona neyin neden olduğunu biliyor musun?

Erection problems can have various causes.

Ereksiyon problemlerinin çeşitli nedenleri olabilir.

He had died of natural causes.

O doğal nedenlerden ölmüştü.

This problem has many different causes.

Bu sorunun birçok farklı nedeni var.

Flying causes a lot of pollution.

Uçmak çok kirliliğe neden olur.

Sami didn't die of natural causes.

- Sami doğal sebeplerden ötürü ölmedi.
- Sami doğal sebeplerden dolayı ölmedi.
- Sami doğal nedenlerden ötürü ölmedi.

We don't really know what causes it.

Buna neyin sebep olduğunu bilmiyoruz.

One mustn't smoke because it causes illness.

İnsan sigara içmemeli çünkü hastalığa sebep oluyor.

Tom causes me a lot of trouble.

Tom bana çok sorun çıkarıyor.

My uncle constantly causes his family trouble.

Amcam sürekli olarak ailesine başına bela olur.

We still don't know what causes migraines.

Biz hala migrene neyin sebep olduğunu bilmiyoruz.

A category 5 hurricane causes maximum damage.

Kategori 5 bir kasırga maksimum hasara neden olur.

I'm the one who always causes problems.

Hep soruna neden olan kişi benim.

Travelling causes a significant amount of pollution.

Seyahat etmek önemli miktarda kirliliğe neden olur.

That causes us to stifle opportunities for ourselves

Bu, kendimiz için fırsatları bastırmamıza neden oluyor

Bill's abrupt manner causes him to be misunderstood.

Bill'in ani tavrı onun yanlış anlaşılmasına neden oluyor.

This movie causes all viewers to reflect deeply.

Bu film, tüm izleyiciler için derin bir yansıma bırakır.

Investigating the causes of cancer is very expensive.

Kanserin sebeblerinin araştırılması çok maliyetlidir.

The bite of this spider causes intense pain.

Bu örümceğin ısırması şiddetli ağrıya sebep olur.

Tom is the one who always causes problems.

Her zaman sorunlara neden olan kişi Tom'dur.

The causes of migraine are still not known.

Migrenin nedeni hala bilinmemektedir.

What are the causes of among the people?

İnsanlar arasındaki nedenler nedir?

Tom causes me a lot of extra work.

Tom başıma fazladan iş çıkarıyor.

Fossil fuels are the main causes of global warming.

Fosil yakıtlar küresel ısınmanın başlıca nedenleridir.

Are you suggesting Tom didn't die of natural causes?

Tom'un doğal nedenlerden ötürü ölmediğini mi düşünüyorsun?

Everyone knows these days that tobacco causes lung cancer.

Bu günlerde herkes tütünün akciğer kanserine neden olduğunu bilir.

Common causes of stress are work and human relationships.

Stresin ortak nedenleri iş ve insan ilişkileridir.

Excessive drinking is one of the causes of impotence.

Aşırı içki içmek, iktidarsızlık nedenlerinden biridir.

Fadil died in prison, aged 76, of natural causes.

Fadıl, 76 yaşında doğal nedenlerden dolayı hapishanede öldü.

And it seemed to be working on the root causes

Semptomları bastırmak yerine

Which then actually causes you to become a crazy woman.

ki o çılgın kadın olmanıza sebep olan aslında budur.

But for some, this centipede’s bite causes more devastating effects.

Ancak bazıları için, bu kırkayağın zehri daha yıkıcı etkilere neden olabiliyor.

- Tobacco smoke is productive of cancer.
- Tobacco smoke causes cancer.

Tütün dumanı kanser yapıcıdır.

They agreed to look into the causes of the accident.

Onlar kazanın nedenlerini araştırmak için anlaştılar

Do you want me to tell you what causes that?

Ona neyin neden olduğunu sana söylememi ister misin?

Sami was convinced Layla did not die from natural causes.

Sami, Leyla'nın doğal nedenlerden ölmediğine ikna oldu.

Which didn't really work on the root causes of their suffering,

Bu yöntemler acılarının temel sebebine pek etki etmiyordu.

I believe that one of the major contributing causes to this

Buna sebep olan en büyük sorunlardan birinin

- She is annoyed at his ignorance.
- His ignorance causes her problems.

Onun cehaleti onun sorunlarına neden oluyor.

He behaves well in school but at home he causes problems.

O okulda iyi davranıyor ama evde sorunlara neden oluyor.

My foolishness not only causes me regret but also shames me.

Benim aptallığım sadece pişman olmama neden olmuyor fakat aynı zamanda beni utandırıyor.

In 1700, the king died at age 80 of unspecified causes.

- Kral 1700 yılında, tanımlanmamış nedenlerle 80 yaşında öldü.
- Kral 1700 yılında, belirsiz nedenlerle 80 yaşında öldü.

Excessive gambling causes the same brain changes as a drug addiction.

Fazla kumar, uyuşturucu bağımlılığına benzer beyin değişimlerine neden olur.

We must make a close analysis of the causes of the accident.

Kazanın sebepleri hakkında yakın analiz yapmalıyız.

When acid comes in contact with metal, it causes a chemical reaction.

Asit metal ile temas ettiğinde, kimyasal bir reaksiyona neden olur.

Happy is he who was able to learn the causes of things.

Olayların altında yatan nedenleri öğrenebilen kişi mutludur.

Lonesome George, the last remaining tortoise of his kind, died of unknown causes.

Lonesome George, türünün kalan son kaplumbağası, bilinmeyen nedenlerden öldü.

There are several current theories about the possible causes of gamma-ray bursts.

Gama ışını patlamalarının olası nedenleri hakkında birkaç güncel teori vardır.

Into what really causes people to be satisfied and happy in their lives.

son 20-30 yıllık deneysel araştırmayı özetlemeyi amaçlıyordu.

- The show Hoarders is one of the primary causes of armchair psychology in America.
- The show Hoarders is one of the primary causes of armchair psychology in the United States.

- Gösteri Stokçular Amerika'da koltuk psikolojinin başlıca nedenlerinden biridir.
- "İstifçiler" programı, Amerikalılardaki hariçten gazel okuma huyunun ana sebeplerinden biridir.

I'll ask around to see if anyone knows what causes this kind of problem.

Bu tür soruna neyin sebep olduğunu herhangi birinin bilip bilmediğini anlamak için birilerine soracağım.

An earthquake, 8.9 on the Richter scale, hits Japan and causes a massive tsunami.

- Richter ölçeğine göre 8.9 büyüklüğünde bir deprem Japonya'yı vurdu ve ağır bir tsunamiye neden oldu.
- Richter ölçeğine göre 8.9 şiddetinde bir deprem, Japonya'yı vurdu ve ağır bir tsunamiye sebep oldu.

Heaven gives life to people and causes them to have all kinds of desires.

Allah insanlara hayat verir ve onların her türlü arzularına sahip olmalarına sebep olur.

One step, how does it happen, and what are its causes and consequences? Is there hope

bir adım, nasıl oluyor ve nedenleri ve sonuçları neler? Dünyada hayatın tükenmeyeceğine

- When air dries, the throat dries, and cough comes out.
- Dry air causes thirst and coughing.

Hava kuruduğu zaman susatır ve öksürtür.