Examples of using "Livelihood" in a sentence and their turkish translations:
onların geçim sıkıntısını anlattı
Çoğu kişi geçimleri için çalışmak zorunda.
bu sefer burada ki eleştiri orta sınıf geçinmeyi sağlayan insanlara geldi
Her şahsın, gerek kendisi gerekse ailesi için, yiyecek, giyim, mesken, tıbbi bakım, gerekli sosyal hizmetler dahil olmak üzere sağlığı ve refahını temin edecek uygun bir hayat seviyesine ve işsizlik, hastalık, sakatlık, dulluk, ihtiyarlık veya geçim imkânlarından iradesi dışında mahrum bırakacak diğer hallerde güvenliğe hakkı vardır.