Translation of "Middle" in Turkish

0.013 sec.

Examples of using "Middle" in a sentence and their turkish translations:

I'm middle class.

Orta sınıfım.

What's your middle name?

Göbek adın ne?

I'm not middle class.

Ben orta tabaka değilim.

What's Tom's middle name?

Tom'un göbek adı nedir?

I hate middle school.

- Ortaokuldan nefret ederim.
- Ortaokuldan nefret ediyorum.

"Itzhak, in that middle section,

"Itzhak, orta bölümde,

The speaker is middle-aged.

Spiker orta yaşlıdır.

Danger is my middle name.

Tehlike benim göbek adım.

My middle name isn't Tom.

Benim göbek adım Tom değil.

My middle name is Tom.

Benim göbek adım Tom.

The middle one is mine.

Ortadaki benim.

Tom is John's middle name.

Tom John'un göbek adıdır.

The middle class is struggling.

Orta sınıf mücadele ediyor.

Religion was Layla's middle name.

- Din, Leyla'nın ikinci adıydı.
- Din, Leyla'nın göbek adıydı.

Church was Sami's middle name.

Kilise, Sami'nin ikinci adıydı.

She works in middle management.

O, orta yönetimde çalışıyor.

Tom is a middle child.

Tom ortanca çocuk.

Mary is a middle child.

- Mary ortanca çocuktur.
- Mary ortanca çocuk.

Mary is Alice's middle name.

Mary, Alice'in göbek adıdır.

In the middle of the winter

kışın ortasında

Eyeshadow the teacher in middle school

ortaokulda öğretmeninin gözünü morartıyor

Fold the paper in the middle.

Kağıdı ortadan katla.

We're in the middle of negotiations.

Birkaç iş görüşmesinin ortasındayız.

I'm the middle child of three.

Ben üç çocuktan ortanca olanım.

The Middle Ages lasted 1000 years.

Orta çağ 1.000 yıl sürdü.

Guess whose middle name is Tom.

Kimin göbek adının Tom olduğunu tahmin et.

Tom is middle class, isn't he?

Tom orta tabaka, değil mi?

I'm the one in the middle.

Ben, ortadakiyim.

I'm in the middle of something.

Ben bir şeyin ortasındayım.

I don't have a middle name.

Göbek adım yok.

Mary is my wife's middle name.

Mary karımın göbek adı.

We're in the middle of nowhere.

- Hiçbir yerin ortasında değiliz.
- Kimsenin yaşamadığı, şehirden uzakta bir yerdeyiz.
- Kuş uçmaz, kervan geçmez bir yerdeyiz.
- Dağ başındayız.
- Kör itin öldüğü yerdeyiz.

She was a middle-aged woman.

O, orta yaşlı bir kadındı.

The truth lies in the middle.

Gerçek ortada yatıyor.

Tom is my husband's middle name.

Tom kocamın ikinci adıdır.

Is learning in middle school hard?

Ortaokulda öğrenmek zor mu?

Tom is a middle school teacher.

Tom bir ortaokul öğretmeni.

This is a middle eastern country.

Burası bir orta doğu ülkesi.

Do you know Tom's middle name?

Tom'un göbek adını biliyor musun?

"What's the grade before middle school?"

diye sorsaydı, Sherlock nasıl yanıtlardı?

The middle finger is the longest.

- En uzun parmak orta parmaktır.
- Orta parmak en uzunudur.

He comes from the middle class.

O, orta tabakadandır.

He was caught in the middle.

O, ortada yakalandı.

She gave him the middle finger.

Ona orta parmağını gösterdi.

Tom is a middle-aged man.

Tom orta yaşlı bir adamdır.

Do you have a middle name?

Göbek adın var mı?

Sami knows Layla from middle school.

- Sami, Layla'yı ortaokuldan tanıyor.
- Sami, ortaokuldan Layla'yı tanıyor.

- I thought your middle name was Tom.
- I thought that your middle name was Tom.

Göbek adının Tom olduğunu düşünüyordum.

- We are lost in the middle of nowhere.
- We're lost in the middle of nowhere!

- Hiçliğin ortasında kaybolduk!
- Dağ başında kaybolduk.
- Kör itin öldüğü yerde kaybolduk.
- Bu ücra yerde kaybolduk.
- Bu kuş uçmaz, kervan geçmez yerde kaybolduk.
- Bu ıssız yerde kaybolduk.

- I'm kind of in the middle of something.
- I'm sort of in the middle of something.

Ben biraz bir şeyin ortasındayım.

And you get hurt in the middle.

ebeveynlerin arasında kalarak inciniyor.

In black and brown middle-class communities,

siyahi ve Latin asıllı orta sınıf topluluklarda

By the middle of the 20th century,

20. yüzyılın ortasında ulaşabildi,

There is a well in the middle

ortada kuyu var yandan geç

But fortunately, in the middle of this,

Neyse ki tam da bunların ortasında

Some Middle-Easterners seek more religious solutions.

Bazı Orta Doğulular daha dindar çözümler arıyor.

Maria lives in a middle class neighborhood.

Maria orta direk bir çevrede yaşıyor.

I'm in the middle of a muddle.

Ben bir karmaşanın ortasındayım.

I'm a second year middle school student.

Ben ortaokul ikinci sınıf öğrencisiyim.

Germany is in the middle of Europe.

Almanya Avrupa'nın ortasındadır.

They were members of the middle class.

Onlar orta sınıfın üyeleriydi

I was in the middle of something.

Bir şeyin ortasındaydım.

Tom was in the middle of nowhere.

- Tom bilinmeyen bir yerdeydi.
- Tom kuş uçmaz, kervan geçmez bir yerdeydi.

We're in the middle of a war.

Biz bir savaşın ortasındayız.

I'm in the middle of something here.

Burada bir şeyin ortasındayım.

I'm in the middle of a meeting.

Bir toplantının ortasındayım.

Tom is in the middle of something.

Tom bir şeyin ortasında.

We're in the middle of a crisis.

Bir krizin ortasındayız.

You're a middle child, too, aren't you?

Sen de ortancasın, değil mi?

We're in the middle of an emergency.

Bir acil durumun ortasındayız.

We're in the middle of something here.

Burada bir şeyin ortasındayız.

Mary was an exotic Middle Eastern beauty.

Mary egzotik bir orta doğu güzeliydi.

The truth lies somewhere in the middle.

Gerçek ortada bir yerde yatıyor.

Are you in the middle of something?

Bir şeyin ortasında mısın?

I went to middle school in Japan.

Japonya'da ortaokula gittim.

I want to sit in the middle.

Ortaya oturmak istiyorum.

I live in the middle of nowhere.

- Ben bilinmeyen bir yerde yaşıyorum.
- Kuş uçmaz, kervan geçmez bir yerde yaşıyorum.
- Ücra bir yerde yaşıyorum.

Tom lives in the middle of nowhere.

Tom bilinmeyen bir yerde yaşıyor.

The hijackers were from Middle Eastern countries.

Hava korsanları orta doğu ülkelerindendi.

We've all been together since middle school.

Hepimiz ortaokuldan beri beraberiz.

We're in the middle of a meeting.

- Bir görüşmenin ortasındayız.
- Bir toplantının ortasındayız.

I was very shy in middle school.

Ortaokuldayken çok utangaçtım.

Tom is a middle school science teacher.

Tom bir ortaokul fen öğretmenidir.

Fadil drove to the middle of nowhere.

Fadıl hiçliğin ortasına kadar sürdü.

I know his middle name is Tom.

Onun göbek adının Tom olduğunu biliyorum.

Tom lives in a middle-class neighborhood.

Tom orta sınıf bir semtte yaşıyor.

Tom is John's middle name, isn't it?

Tom John'un ikinci ismi değil mi?

The truth is somewhere in the middle.

Gerçek ortada bir yerde.

In this case it's somewhere in the middle.

bu durumda ortalarda bir yerde.

Instead, those who respond closer to the middle

Cevapları ortaya yakın olanlar doğru ya da yanlıştan

Don't speak in the middle of a lesson.

Dersin ortasında konuşma.

The middle aged man was charged with assault.

Orta yaşlı adam tecavüz ile suçlandı.

The cathedral dates back to the Middle Ages.

Katedral Orta Çağ'a tarihlenir.

Tom read The Red Pony in middle school.

Tom ortaokulda Al Midilli okudu.