Translation of "Lion's" in Turkish

0.005 sec.

Examples of using "Lion's" in a sentence and their turkish translations:

A lion's teeth are sharp.

Bir aslanın dişleri keskindir.

Tom opened the lion's cage.

Tom aslanın kafesini açtı.

You're entering the lion's den.

Aslanın inine giriyorsun.

You always take the lion's share!

Aslan payını hep sen alıyorsun!

He put himself into the lion's den.

O, aslanın inine girdi.

Don't set foot in the lion's den!

Aslanın inine ayak basmayın!

- His long and untidy hair was similar to a lion's mane.
- His long, untidy hair resembled a lion's mane.

Onun uzun ve düzensiz saçları bir aslan yelesine benzerdi.

Was carved up in a series of partitions, with Russia taking the lion's share.

En büyük kısmı Rusya ele geçirmiştir.

A good surgeon has an eagle's eye, a lion's heart, and a lady's hand.

İyi bir cerrah bir kartalın gözüne, bir aslanın kalbine ve bir hanımın eline sahiptir.

These days, "the lion's share" usually means "the biggest share"; but not so long ago, it meant "all of it."

Bu günlerde, "aslan payı" genellikle "en büyük pay" anlamına gelmektedir; fakat çok geçmeden önce "onun hepsi" anlamına geliyordu.