Examples of using "Set" in a sentence and their turkish translations:
Şimdi. Hazır.
- Her şey hazır.
- Biz hazırız.
- Hazırız.
Artık hazır.
Onların hepsi takım.
Siz hazırsınız.
Tom'u serbest bırak.
Tamamen hazırım.
Onları serbest bırak.
Onu serbest bırak.
Hazırlan. Git!
Tom birasını yere koydu.
- Tamam mısın Tom?
- Hazır mısın Tom?
- Her şeyi hazırladın mı Tom?
Hazır, yerinde, görüşürüz!
Bir iç çamaşırı!
Tuzak kurulmuştu.
Konum al! Hazır! Görüşürüz!
Bir iç çamaşırı.
Onu oraya bırakın.
Gemi yola çıktı.
Tom bir tuzak kurdu.
Tom bana tuzak kurdu.
- Lütfen masayı kur.
- Lütfen sofrayı hazırla.
- Seni serbest bırakacağım.
- Seni azat edeceğim.
Bir tarih belirleyelim.
O bir emsal teşkil etti.
Tom masayı hazırladı.
Bir tuzak kurdum.
- Masayı hazırlayacağım.
- Sofrayı kuracağım.
Tom kronometreyi ayarladı.
Tom, alarmını kurdu.
Birini serbest bıraktım.
Hepiniz hazır mısınız?
Ay battı.
Yangını biri çıkardı.
Tom bu rekoru kırdı.
Dizi politikası yok.
Onlar havai fişekler attılar.
Birisi ona tuzak kurdu.
Hemen şimdi yola çık.
Zamanlayıcıyı ayarladım.
Masayı hazırladım.
Tom alarm kurdu.
- Alarmlarını ayarladılar.
- Alarmlarını kurdular.
Bir tuzak kurduk.
Dikkat! Hazır ol! Başla!
Biri evi ateşe verdi.
Tom evini kundakladı.
bir set ışığı düşmesi
Sen kötü bir örnek oldun.
Rahatla.
Lincoln köleleri serbest bıraktı.
Köpekleri serbest bırakma.
Tayland için yola çıktı.
Onlar Londra'ya doğru yola çıktılar.
O, Londra'ya hareket etti.
Tokyo'ya seyahate gitti.
Tom bazı havai fişekleri ateşledi.
O, Paris'e doğru yola çıktı.
Derhal masayı hazırla.
Sofrayı hazırlayabilir miyim?
Kalkışa hazırım.
O, bir çay seti aldı.
Bu kalıp halindeki bir söz öbeğidir.
Bir tuzak kurmalıyız.
Güneş yakında batacak.
Bir toplantı düzenleyelim.
Onlar bir okul kurdular.
Sana tuzak kurmadım.
Bir toplantı düzenleyeceğiz.
Tom kuşu serbest bıraktı.
Tom kaşığını yere bıraktı.
Tom fincanını indirdi.
- Annem sofrayı kurdu.
- Annem masayı hazırladı.
Mahkumlar serbest bırakıldı.
Bir toplantı düzenledim.
Kendime gerçekçi hedefler belirliyorum.
Ben randevuyu ayarlayacağım.
O televizyondan anlar.
Bir satranç takımı istiyorum.
Tom içkisini indirdi.
Bu televizyon ağır.
Eve gitmek için yola koyulduk.
Saati ayarladın mı?
Çay seti tam değil.
Alarmı altıya kur.
Bu çay takımı tam mı?
Onu serbest bırak.
Çalışma sizi özgür kılacak.
İkinci set, Krajicek servis atacak.
Mary çoktan yola çıktı.
Biz burada kamp kuracağız.
Onun itirazlarını bir tarafa bıraktılar.
Güneş yakında batacak.
- Hazır mısın Tom?
- Her şeyi hazırladın mı Tom?
Emsal olarak belirlendi.
Bir randevu ayarlanmadı.